Militan Aşk
(Bu şiir herhangi bir ideolojik mesaj içermemektedir)
senin o gözlerin
sloganlaşınca gözlerimde
başlar isyanları da ruhumun...
ve o Filistin askısı bakışlarının
o en dayanılmaz anında
bile,
ve o en acımasız işkencesinde
bile
konuşturamazlar beni
konuşturamazlar ismini...
çünkü
bu aşk gizli!
çünkü
bu aşk
kalbimin en ücra köşesinde
ve o en gizli hücre evinde
ölene dek
artık müebbede saklı...
ve ruhumun tırnaklarını çekseler bile
yine de o en sıcak illegal söylemlerimle
gözlerim yarı baygın,
içimde aşkının sırrı,
çatlak dudaklarımdan dökülecek
belli belirsiz şu iki cümle
'yaşasın kavuşmak!'
senin o gözlerin
sloganlaşınca gözlerimde
illegal kaçak söylemler yazılır
kırmızı boyaları akmış
şu kalbinin kirli duvarlarına...
ve o firari gecelerim
düşer çaprazına bakışlarının tacizde...
ve enseme vurur,
o soğuk mavi devriyesi
zifiri hücresindeki
müebbede hüküm yemiş
şu yorgun ayın...
ve puslu bir sensizliğin
o nurlu
göz kamaştıran ışığında,
ayakları
senin ruhuna kelepçeli
ve o hasretinin işbirlikçi hafiyesi
"ötekileşmiş"
hisli bir gölgem sokulur
ıssız ve sessiz
o yasak hücresine
koynundaki koğuşunun...
ve bir gün
mayınlar döşersem eğer
benden gittiğin o yollarına
ve bil ki
ben masumum
ve bil ki
karlı ve buz kesen
bir Beyazıt Meydanı'nda;
eğer ısıtamasam gözlerinle
şu titrek ve sefil sensizliğimi,
ve eğer
o deli mavi gözlerinin
provokasyonuna
uğrar da dayanamasam
ve işte o an;
şu protest bakışlarımın üzerine ant olsun ki
ve şu ihtilal gibi sevişimin üzerine ant olsun ki
kalkar ruhumun isyan yumrukları da
bir bir havaya
ve haykırırım o gün
ve haykırırım
'kahrolsun ayrılık!'
ve sonra...
uygun adım yürüyüşe geçer
o ayrılıkçı
'ayrılığın' postalları...
ve işbirlikçi bir garip mahzunluk
ezer geçer içimi bir tank gibi...
ve tek taraflı bir suskunluk
ilan edermişçesine o gözlerin
çekilir mevzisinden kaçar gibi
sanki şu gözlerimin...
ve daha da bir yanar
daha da bir tutuşur
alev alev
kalbimdeki şu aşk molotofun...
ve bir gözaltı süresidir başlar artık
gözlerinin suskun esaretinde...
ve susma ne olur
'susma'
bak şu halime...
ibret al!
ve bil ki
bir gün
benim gibi
'sustukça sıra sana da gelecek'
senin o gözlerin
sloganlaşınca gözlerimde
başlar artık
şu devrimci aşkımın hayalleri de ...
ve mutlu bir kaçış düşlerim
el ele;
o sis bombaları arasından,
sanki bulutlar üstündeki
o varoşumuzun
arka sokak aracıklarına...
ve hayallerimin en tatlı yerinde
kalemim kırılır
yüce mahkemesinde
şu amfinin
ve meydanlara gelirim
ve Hergelelere gelirim
ve kendime gelirim birden,
o şişeyi boşalttığın
keskin kokusunda teninin...
ve son isteğimdir
eğer sorarlarsa
bir sigara
ve bir de çay
şu kurtarılmış kantininde
sensiz bu fakültenin...
Hergele (Hergele Meydanı): İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde ( o zamanlar çıkan olaylar yüzünden öğrencilere kapalı tutulan) alan...