Miskinliğin Güruhları

ey koynuna sığınamadığım uygar ülkem kazara dokunsam kara sayfalarına tarih bağıra çağıra ben oturmuş şiir yazıyorum ellerim kırılsın şiirle anlatılır mı bu yara Şiirle anlatılır,anlayan olursa.Anlamayana nasıl anlatmalı şair.Derin kuyularda bekleşen eblekler gibiyiz.Kuyunun üstünde birileri bir şeyler karıştırıyor.Biz kuyunun içinde.Bizi oraya kim attı.Kendi ellerimizin içine bakalımel falımız bize söyler.Elinize sağlık.Sevgiler.😙😙😙😙😙😙

Sayın şairem Müsade hanım.. Bu şiirini seve seve okudum,duygularını vatan sorunlarını güzelce dile getirmiş,içli bir eser kutlarım.Epeyden beride görünmüyordunuz,Dilerim sağlığınız yerindedir.Biz şair ve şaireler onları ne kadar taşlarsak.amipler gibi çoğalıyorlar.Ne zaman duracaklarını sana söyleyeyim mi.Ona o görevi veren Yaratan'nın tiksintisi galeyena gelinciye kadar.Sultan Süleyman'a kalmayan dünya.kimseye kalmadığı kalıntı mezarlardan anlaşılmaktadır.Eğer ikili oynamasalardı,sesimiz çıkmayacaktı.Sanırım şaiirleri de fişlemeye başlamışlar.Benim Allah'ım bizi korusun.İyi akşam ve tatlı uykular. Selâm ve sevgilerimle..Çiçek..İzmir.

mehdiler kör imamlar tekme tokat ana avrat döndüler mağaralarından çizdiler rotayı can kıyımına

Dokunmadan edemez insan gönül teline Memleketin derdini bir kere dert edindi ise

Tebrikler

havı dökülmüş zamandan bu zamana sırtından vurmak gibi namazda öldürmek gibi su içerken ya da yakmak gibi saz çalarken

😙 çığlıktı haykırışı şairenin, acıydı anlatışı... kutlarım yüreğinizi.👍