Mısra
Bir b/akışın perdesine düşen gözlerin
birde uzak diyarların menzile ulaşan düşlerim
ve dağlarda gül kokan yaban çiçekleri
gökyüzüne açılan renkler yağmur sonrası hüzünlerim
şimşekler çakardı yüreğimin sularında
sarnıç kuyusunda bir tas suyun içimi kadar
yağan suların toplamına gözlerden kaçan
küçük canlıların hikmeti ayan beyan
içimde taşan sızılarımla
çekilen suyun yılan hikayesine düşen yalnızlıklarım
sesin uzakta
sen yanımda yürürken
ben yürek sularına y/akardım
nehir'in ç'ağlayan su sesiyle
kalkardım
geceler uzun ayazlarda
uykuma sen karışırdın yürüdüğüm yollarda
ben konuşurdum
sen kurgulu sözlere yol biçerken bile
harfler
kelimeler
cümleler yazmakla söylemek yetmiyor
bir mısrada seni anlamak varsa
anladık gülüm
çağlayan sesimle düşümün ardına düşerdi gönlüm
dağlarında bakan sular şelale sesiyle uyandım sana geldim
bir mısraya sığmayan düşümle
hayall meyal yolları dar geçit bu şehirin kaldırımları
yalnızlıklar yoldaşım oldu seni düşünürken gecelerde
ve bir şiirin adı kalınca bin şiire kuşandım
şairin sevdası yalan değilse de
kıyamet kopmaz bilirim gönüller bayram ederdi
sızlıyor yüreğim buzlan fidanları
yanıyorum sevda türküsü çalınsın diye
sevdanın en tatlı en güzel güne seni sakladım
içimde büyüyen sevda seline
düştüğüm
düşündüğüm bağları viran eyleyen dost
bu sevdaya yollar biçtiğim suların p/aklığına
senin can dediğin cana can olmaya geldim
görüyorsan yaşlı gözünle
ben yanarım hasretinle gül baharım
bir mısra yetmediyse
bir hecenin düştüğü nokta
bir kelimeye mısra kadar anlam biçerken
bin mısra yazarım gönlümün baharına...
11*10*13*Karataş*