Mızıka
Öyle bir gece idi
ki
herşeyimi aldın.
Ölmek bile istemedim
kaderime inat
ortada kaldım.
sahi
neydi,
nerelerdeydi çocukluğum
küçük bir resim defterinde kalan o dağlar ve ortadan bölen o mavi dere nerede
onca şaka,
pişmanlıklar
ve
ilk "terk edilme" oyunları
neredeler..
mızıkçılık.. varsın sayılsın eski körebe törenleri
ve imdada yetişen o teneffüs zilleri
sahi böyle miydi
çocukluğum en güzel minik müzik defterim
mızıkam,el işi kağıtlarım
hiç olmayan notlarım
belki de
en büyük "Dandanakan" zaferim
sahi
çok mu geliştik..
şimdi kalpler "metro" gibi ve her yöne
her on dakikada sefer var
bir o yöne
bir bu yöne
virajlar ihanet ve yılan kokuyor
adamın biri "param yok!.." diyor
kondüktör yok
ki
yine dersler eskisi gibi boş geçiyor..
Songül Hanım,duyarlılığınız ve güzel yorumunuz için sağ olun,teşekkür ederim..Valla ben de sıklıkla şiirlerimi bir kaç kez okumaktan çekinmiyorum..:-))) Selamlar
Satır aralarında espiriler saklanmış yeri gelince ön plana çıkıyor. Ama anlatılmak istenen öyle değil. değişik bir yorumunuz var. Beğenerek okudum. Okurken anlamakta zorlansamda şiirlerinizi ne yapalım iki kere okuyorum bende anlayabilmek için:) Güzeldi tebrik ederim👍👍