Modern Cinayetler Mistik Ölüm
Üçlemenin birincisi..
__--Suskun Kızın Mezarı--__
Yağmurlu bir gecenin sabaha karşısında
Baharın o çiğ kokusunu almıştı annesinin karnında
Minik elleriyle dayandı karın zarına
Merak etti o kokunun sebebini
Görmek istedi o dar kundaktan çıkıp evreni
Yeni yeşeren çayır kokusunu çok sevdi benim gibi
Şiddetlendi sancılar
Sanki vucudundan çıkıyordu gökgürültüsü
Sicim gibi terliyordu annenin ay yüzü
Mart ayının rüzgarla savrulan yağmurlu sabahında..
Elleri ufak tek gözünde uyku diğerinde merak
Oksijeni kustu ilk nefeste
Ağlayamadı gördüğü düşe
Yıllar sonra dün
Dünya durdu bu gün
Sicim gibi gözyaşı babamın yanaklarında
Feryad ediyor puslu bakışlar
Şu hayatta herşeyin bir sebebi var
El uzatıyor göğe
Gök tutuluyor ah çekişine
Asi geliyor babam yaradan mistik güce
Ve depremler ayın çekiminden
Seller kentlere dönen ormanlardan
Oysa kökü derinlerde meşe palamutu idi babam
Şimdi pulanyada kalıbı çıkartılmış
Antik zeus kabartılmış Rölyef
Bungalov evin duvarında
Kollarından duvar yığılan adam
Gövdesinden Rölyef tablo çıkartılmış adam
Parça parça parçalanmış,
Sonra herparçasından fayda çıkartılmış adam benim babam
Yani benim,
suskun kız
Belki sesine hasret gideceğim buralardan
Sesine hasret denizleri yakacağım
Kor ateşlerde boğulacak nefesim
Belki bir baba demeden
O gülüşünü kalbime gömüp çürüyecek bedenim
Sessiz karanlık bir gecede
Kulağımda nefesin ninniler okurken içime
Birden uyanıp _baba! dediğini hayal Ediyorum,
Sımsıkı sarılıyorum bu hayale
Her yeni gün bir umuda göz açarken
Tirtir korkuyorum canım kızım
Zor anında kanatlarım uçmaz diye
Ve bu medcezir boyle devam ederken
Yüzündeki tebessümü saklıyorum en derinime
Korkma
Tüm bedenim çürüsede çelik gibidir yüreğim
Eldeğmez kötülük girmez cennetine
Ben sesine hasret giderken uçmağa
Tebessüm çalıyorum beyaz yanaklarından
Mutluluğun anahtarıymış kız çocuk
Ve oğlum o kapıymış açılan cennetime