Mor Salkımlı Sokak
Onu ilk orada görmüştüm
Mor salkımlı sokağın ilk ışıklarında
İçim bir hoş olmuştu
Kendimi tutamamıştım vurmuştum sanki anlamsızca kıyıya
Ne olduğunu anlamadan sarmıştı beni bu heyecan
Bu tafra bu sitem dolu günlerimi almıştı benden bir çırpıda
Aşk mı bu neydi içine düştüğüm bu hoşnutlar
Sevmek böyle bir şey mi anlatın bana ne olur yaşayanlar
Duygu yoğunluğunu yaşıyorum bu küçücük bedenimde
Yardım edin gözlerimde ki o telaşlı bakışlarıma
Gitmek mi kalmak mı zor olan bu sorularıma
Ne olur bir cevap verin bana
Aşk bu mu aşk acıtır mı içeni düşenleri
Bir daha görecek miydim mor salkımlı sokakta böylesini
Uğrar mıydı kendi gibi ışık saçan lambaların altına
Umutlanmalı mıyım düşüncelerinde ben var mıyım acaba
Sanmaların aşiyan olduğu günde artık bir sanıdan daha yakın mıydı bana
Rüyalar kadar gerçek mi yoksa gördüğüm bir serap mıydı aklımı başımdan alan
Yaşlanacağımı da bilsem ayrılır mıyım o sokaktan
Söndürür müyüm şehrin ilk ışıklarını en baştan
Bunları yapacak cesaretim var mıydı seni düşüncelerimden bir çırpıda atan
Hayır sen benim için gerçek olmasan da hep bir yanımda olacaksın unutma
Gelmesen de bir daha bu gözler senden başkasına bakmaz asla
Ama oldu ya
Bir gün çıkarsan o güzel gülüşünle karşıma
Bir ömür yeter derim söyleyeceklerin olumsuz da olsa
Seni düşünmek bile birlikte olmakla aynı kefe
Sen bana kendini göstermekle bir lütuf yaptın bu bedene
Şimdi soruyorum sizlere her aşığım diyenlere
Var mı böyle sevda kaldı mı ki sorun bir bilene
Bir Ferhat vardı bir de kerem
Ben daha fazlasını bilemem
Ancak ne dağları delerim ne çölleri aşarım
Çünkü ben seni daha düşüncem de bile aşamadım
Sen benim düşüm sen benim korkulu rüyam sen benim her şeyim
Sen vazgeçilmeyenim oldun bu dünya da