Muharrem İle Söyleşi (5)
Henüz küçücük bir kızken Muharrem,
Hep hayaller kuruyordum.
Beyaz atlı prensimi görürüm diye,
Akşamcıktan uyuyordum.
Hınzır,
Bir türlü sürmezdi atları;
Sıkıntıdan,
Sağa sola dönmekten,
Parçalanıyordu
Karyolamın kanatları!
Hep bu rüyaların peşinde
Tükendi benim çocukluğum,
Gençliğim;
Sorsana pişman mısın diye?
Yok, yok...
Vallahi değilim.
Onlar bana kuvvet verdi,
Güç verdi.
Ben her bir derde onlarla alıştım
Ve onların sayesinde bu şişeyle tanıştım.
Yoksa senin kahrını bunca yıl nasıl çekerdim?
Ben de başkaları gibi
Üç günde anamın evine dönerdim.
Zaten biraz çatlak,
Biraz da deliyim;
Sen Balatlıysan Muharrem,
Ben de Fenerliyim.
Şimdi bunlar mahrem şeyler,
Daha fazla anlatmayalım.
Haydarinin gözü sulandı,
Zavallıyı ağlatmayalım.
Alalım kadehleri,
Tıklayıp havaya dikelim.
Efkarlandım Muharrem,
Haydi şerefe;
İçelim güzelim,
İçelim.
Bak çocuklardan haber yok;
Ne bir ses,
Ne kelam...
Onlar da biraz hayırsız çıktılar be Muharrem,
Bizi unuttular vesselam.
Ne oldu yine?
Gözlerin sulanmış,
Ağlıyor musun?
Boş ver be aşkım,
Biz bize yeteriz;
Ben varım...
Ben
Daha kaç çocuk büyütürüm,
Kaç Muharrem'e bakarım.
Deliysek de işe yaramaz değiliz,
Anlıyor musun?
Bak, pancar turşusu,
Ellerimle yaptım;
Bak bakalım tadına.
Hadi tıkla Muharrem,
İki kadeh çakalım.
Dünya hali böyle,
Daha neler göreceğiz bakalım?
Çocuklar diyorum;
Doğurup besliyorsun,
Büyütüp salıyorsun,
Onların üzerine ne hayaller kuruyorsun!
Çocuklar...
Çocuk işte,
Onların dünyası farklı;
Biz boşuna yoruluyoruz,
Olmayacak duaya amin diyoruz!
Yuvadan uçunca kuşlar,
Bir daha dönmüyorlar,
El kızından başkasını görmüyorlar!
Biz de öyle değil miydik be Muharrem?
Sanki bu neyin tasası?
Aman sağlıklı olsunlar,
Mutlu olsunlar,
Bu da doğanın yasası.
Hani bir ses,
Bari telefon etselerdi diyorum;
Aslında ben de duygulanıyorum,
Ben de üzülüyorum...
01.01.2007 Eskişehir
Sevgili Hilal, zamanın ne getireceği kesin bilinmemekle birlikte insan sevgisinin ve çağdaş kültürün hakim olduğu toplumlarda daha mutlu bir yaşamın daha mutlu sürdüleceği kanısındayım. Umarım böyle bir yaşamınız olur. İlgi ve yorumunuza teşekkür ediyorum. Nice paylaşımlarda buluşmak üzere... Esenlikler dileğimle...
anlatılan zamanın geleceği ve geçmişi benim için
birgun mutlaka bizler için de böyle olacak kaleminize sağlık...
Merhaba Ali bey. Tamamen bir tesadüf eseri gelen bu esin, on şiirlik bir serinin oluşmasına neden oldu. Muharrem tiplemesi yaşamıma giren çıkan, ya da çarşıda, pazarda her gün karşılaştığımız sıradan insanların içimde şekillenmesinden ibarettir. Yaşamı tiye aldığım, kafa yaptığım, kendim için yazdığım şiirlerdir onlar. Benim de her okuyuşumda ayrı bir tat aldığım bu şiirlerimin okurım tarafından da beğenilmesi, hatta şahsınızın yaptığı gibi yüreklendirici yorumlara muhatap olması en büyük sevincimdir. Teşekkürlerimi kabul buyurunuz lütfen. Nice paylaşımlarda buluşmak üzere...
Güzel anlatımınızla birlikde hikayesel bir konu oluşmuş okurken canlanıyor anlatan ve anlatılan ne güzeldir böylesi şiirleri yaşar gibi okumak ayrıca bence güzel bir dil kullanılmış şiirin kahramanını çok güzel ifade ediyor..TEŞEKKÜRLER PAYLAŞIMA.