Mühim Kadınlar Terekesi
Yüzümden saklanıyorum kendi yüzümden
çepeçevre sardığı bir hüznün ardından
solgun bir akşam üstü bahçede ağlıyor buluyorum
şu kendimle dopdolu begonvilleri
bakıyorum su yürüyor asma dallarına usul usul
gizliyorlar kendilerini gökyüzündeki kırlangıçlardan
bu hikayede benim sevgili ellerim kuruyor olsun
ıhlamur ağacım yeşersin de gerisi dert değil
sussanız diyorum biraz biraz daha biraz daha susun
kurbağalarla dolu göletlerde unutulmuş cesetler
biz ay ışığı ve rüzgarız sizler tel örgülerde pas
kadınlar güzel fakat ayrılık oldukça çirkin bir miras
bulutlar kara eski şöhretleriyle etrafımızı sararken
kedilerin doğum yaptığı mevsimlerin sonuna denk gelir hep
köpeklerin karşıdan karşıya geçerken ölmeleri
ey sevgili ey şahların şahı yağmur peşimize düş
aklımızda eski sokak taşlarının yiyip bitirdiği
o kadınlar ki kırmızı topuklu ayakkabılarıyla nede güzellerdi
dilleri bal belleri dal kokuları gülleri kıskandırırdı
kıskandıkça onlar etrafımızı güller sarardı
gidin şimdi gidebildiğinizce uzaklara şehirler bulvarlar
eski yeni bütün masalların sahipleri devlerdir
cüceler ise ayrıldıkça büyür büyüdükçe ayrılırlar masallarımızdan
olsun bıraktıkları koku şüphelide olsa aşk hep bizledir
Son zamanlarda bu ustalıkta şiir az okudum. Çarpıyor insanı allak-bullak ediyor. Müthiş!