Mülteci Zamanlar

Ölü bir şiirim ben sessizliği bekleyen
İçinde söylenmemiş isyanları saklayan
Hazanın en kallavi örtüsü üzerimde
Cevabı bilinmeyen binlerce soru bende
Aydınlığımı boğan mısralarla gecemde
Kâinatın kahrını satırlara yükleyen
Ölü bir şiirim ben sessizliği bekleyen...

Mülteci zamanları doldurdum gözlerime
Baharı yasak bildim sarıldım güzlerime
Yerle yeksan olmanın onulmaz acısıyla
Gölge kahramanlara yenilmek sancısıyla
Yalancı güneşlere aldanmanın yasıyla
Ağıtlar karıştırdım şen şakrak sözlerime
Mülteci zamanları doldurdum gözlerime...

Ben beyhude dünlerin bilinmez yarınıyım
Ben sahipsiz dertlerin gönüllü yâranıyım
Beynimin ta içinde çelikten burgu döner
Kabuk tutmaz bir yara mütemadiyen kanar
Nasıl bir ateş se bu daha yanmadan söner
Kendime çaresizim ağyarın dermanıyım
Ben beyhude dünlerin bilinmez yarınıyım...

Her adımda insafsız bir kurşun vurur beni
Bir mahşer ki her daim, yakar kavurur beni
Zaman bitip tükendi gün takvime yetmedi
Güneşi bulamadım, karanlığım gitmedi
Dizimde derman bitti, kıyametim bitmedi
Kaçtığım her fırtına atar savurur beni
Her adımda insafsız bir kurşun vurur beni...

Son noktası konmamış yasaklı cümleyim ben
Bir lale yaprağında kanayan damlayım ben
Sesim bu yüzden soğuk, dediğim anlaşılmaz
İçimde dağlar yaşar, kim ne yapsa aşılmaz
Yollarım ki kördüğüm bir türlü ulaşılmaz
Hürriyete bigâne bir garip köleyim ben
Son noktası konmamış yasaklı cümleyim ben...

Güneşin eteğinde versem son nefesimi
Biliyorum yine de duyan olmaz sesimi
Takılmışken hayatın dikenli tellerine
Dur bile diyemezken gözümün sellerine
Taş duvar örülürken 'yol'umun yollarına
Yüreğimde saklayıp müstesna hevesimi
Güneşin eteğinde versem son nefesimi...

19 Temmuz 2013 11 şiiri var.
Yorumlar