Mum Aşığı
mor abajurda kırmızı ışık gözler kısık
komodinin altında çocukluktan kalma resimler
solda tuval ve bir şal gibi omuzlarına düşen
kıvırcık saçlarını artık bu gece uyut
yorgunluğun yaşadığımız asrın işi değil ki
düşün kaç palyaço bir öpücüğe hasret gülücüktür
gittiğin andan şu ana kadar kapımda
içeriye girmek için uğraşıp duran rüzgar
kulaklarımda çocuk kahkahaları dudakların
aşkı söyleyecekken dolanıveriyor da dilim
işte böyle şarkılar söylüyorum ellerime
üşüyor bir mumun içinde yanıp duran alev
titreyen gölgesine sarılıyor bir adam gülerek
gölge alevin mi mumun mu kadının mı
kimse bilmiyor hissetmekten öte yaşamak yok
konuşmak yoruyor dili dokunmak üzüyor
perdeyi kaldır diye haykırıyor her evin penceresi
göz yüzündeki yıldızları seyretmeli insan olanlar
yıldızları seyrederken adam kadın şeytana uyup uykuya daldı
adam kadının kadın mumun aşığıydı