Mum Gibi...
Kime şikayet edeyim yâr seni
Yaktın fitilimi söndüm mum gibi
Türlü eleklerden geçirdin beni
Ayaklar altına serdin kum gibi...
Varlığınla yaylalarda yayladım
Yokluğunda saatleri ayladım
Cennetimden cehennemi boyladım
Hayali hatırın daha dün gibi...
Hayat bahşederken sana bir sözüm
Senden başkasını görmezken gözüm
Temelden yıkıldım, dağıldı özüm
El alem aşikâr oldu gün gibi...
Neler arar idim sende ne buldum
Aşkına düşeli kapında kuldum
Yandım ateşinde toz duman oldum
Değirmende öğütülmüş un gibi...
Ellere dağıttın varlık kârımı
Dağlar bile çekmez ahu zarımı
Nesimi'den arta kalan derimi
Sırım-sırım sırmaladın gön gibi
Verdiğin acıya dayanmaz her can
Coşkun sular gibi değişmiş mecran
Her günüm başka dert her anım hicran
Gözlerimden akan yaşım kan gibi
Çalıştım kazandım yetiremedim
Barınan bir bostan bitiremedim
Yâr senin dilinden kurtulamadım
Ecelin eline düşmüş (OZAN) can gibi...
Fevzi Cahit
Ozanca/İzmir
Yâr anlamadıktan sonra, kimse anlamaz şikayetten. Eridikçe şiir olmuş, yetmez mi?
Kutluyorum.