Mustafa Burhaniyeliye
Bana ilham veren, burhanı ozan,
Ne yazık ki madde, arayı bozan,
Bağımız virandır, bahçemiz hozan,
---Şıra kaynatana sözüm yok benim.
---Bahçelerim bağım, üzüm yok benim,
Bilmezler davamı, sandılar hırdı,
Denmiyordu derdim, o bende sırdı,
Doğrultmak isteyen, illa ki kırdı,
---Kalbimi burana sözüm yok benim,
---Hep eğri yaşadım, düzüm yok benim,
Çepeçevre sarmış acılı hışım,
İçsel cehennemi, sakladı dışım,
Başım Erciyes'tir, he zaman kışım,
---Cennette olana sözüm yok benim,
---İlkbaharım, yazım, güzüm yok benim.
Çok sözüm var amma, dinleyenim yok,
Gönül tellerimle inleyenim yok,
Mücrimce yaşarım bilmeyenim yok,
---Vefalı dostlara sözüm yok benim,
---Kimsenin hakkında gözüm yok benim.
Cepler delik deşik, eller seyirci,
Biz devrin kendisi, onlar devirci,
Ruhumdan anlamaz ruhu nevir'ci,
---Azrail'e bile sözüm yok benim.
---Ölmeden aşkıma çözüm yok benim
Bir kez beli dedim, değişmez andım,
Ne aşkım tükendi, ne aşka kandım,
Sevda çöllerinde Leyla'ya yandım,
---Kerem'e Aslı'ya sözüm yok benim,
---Kül olmuşum artık, közüm yok benim,
Tek birden tevhitle almışız ferman,
Derdimin içinde gizlidir derman,
İyiyi kötüyü yapmışız harman,
---Nodullu mesese sözüm yok benim.
---Hep eğri yaşadım, düzüm yok benim,
Kıyamet de ne ki, çok geldi geçti,
Canımız eceli ölmeden içti,
İdris Nebi geldi hüllemi biçti,
---Bunu bilmeyene sözüm yok benim.
---Küllisi Hak oldu cüzüm yok benim,
Yaralı yârinden almış yarayı,
Ona mesken olmuş gönül sarayı,
Ben mihnet yüzünden açmam arayı,
---Ben kulum şahıma, sözüm yok benim.
---Özüne dalalı, özüm yok benim,