Müstear

/Müfrit bir direnişin mülteci kimliğidir
Gözlerine firar eden gözlerim
buluntu tortuları tütsülenirken orta yaşımın izbelerinde
ah benim çığlık çığlık susmayı öğrenen yanım
ah benim hummalarımın leyli panzehiri
duman rengi paravanların yıkılışıdır anguvaz
bunca hüma vurulurken gökyüzümde
sussam olmaz konuşsam olmaz
tek yüksünmek kaldı
güzel günlerin varoluş olasılığına /


say ki yasak bu şehirde ağlamak
say ki ben de yazmıyorum bu nazmı
say ki gözlerindeki melal boğuk bir yangın değil
say ki enkazlarda yürek aramıyorum


say ki gözlerin yüzbinlerin mahşeri
barikat öyküleri kıyam eder ardından

/elverir ki öğrendi ellerim(iz) üşümemeyi
ve direnmeyi efsunlu hitaplardan/


say ki gözlerin keşfedilmemiş röntgen şuası gibi
tarassut eder beni müteheyyiç, aralıklardan

Say ki ben tutukluyum gölgesine cisminin
Say ki göksümde birikmedi kurşun renkli hayaller
Say ki gözlerinle paylaşmadım tutarsız ahvalimi

Hakkım yok arkandan ağıt yakmaya
Bakışlarım bakışına sürgünken
Lütfen ismimi sorma
Matemde karanfiller

Say ki adım müzmin
müstearım derbeder...


farzımuhal