Nabzımda Kıyamet Soğuğu
Serin ve çocuksu bir ülkeydi koynumuz
lodos çiçeklerinin çiylerinde yıkandığı
özgürlük türkülerinde telve karası notaların
dil ucuyla yudumlandığı
sözlüğümüzde damıtılmış kelimeler
bir şerbetin damağa dokunuşuydu kusursuz
dilimde çiçek açmışlığın sözlü anlatımı
saltanat mutluluklarım
ah kerime'm
ah lâl gönlüne susamış yanım
çivilenmiş arzu sağanaklarım
dursun başımda dönen rüzgâr gülü
kara gözlü savruluşlarımda yıkanan dünümün ruhu
bugünüm yosma ağzında dolanan sakız gibi tatsız
yarınım meneviş kokulu bir meraktır
ve yoksulken senden yana bilincim
aforozum kalbinden midir
en yırtık vesveselerin mazbut zamanlarında
içimde kanlı bir cenin gibi büyürken
yusufçuk kanatlı korkularım
feryadım Ferhat'ın yüreğindeki köz olsa da
dağları delen kollarına özlemleniyor niyet
unutma/ darağacına çıkarsan da aklımdaki doğuran rahmini
avutma/ ölüm tek başına uğurlanmaktır
rüzgâr gibi geçse de sicim ucundaki cicim zamanlar
yüreğime kırağı düşürdükten sonra öykün
konuşma/ nabzımda kıyamet soğuğu her gece
baldırı çıplak uykularım
cübbemde mor gamzeli çığlıklar
uzatsam gölgemi hasretin kırıldığı yere
gönlüm aşkınla oynaşmak ister/ yâr bahane
ama utanma/ çok kubbelidir aşkın doruklandığı mekân
çıkarsan da bağlılık yeminlerine batmış elbiseni
lodos çiçeklerinin kehânetiyle avunur yine
gözleri sağanak tutkularım
hayat kısa metrajlı bir film şeridi
sen esas kadınsın en esaslısından
körpecik figüran uçuklamasıyla dudaklarımda...
...
Betimlemeler nefis ilmek ilmek doku çok beğendim çok
Kutlarım.
inciler yakışmış şiirinize,final i çok sevdim...kutlarım...