Nafilelerdeyim Artık Bu Sonsuzlukta Sensiz Ve Sebepsiz

Bu sana yazdığım belki,
otuzuncu,
belkide,
abartısız
Uçak yapıp,
çöpcü Nevzat'a yakalanmamak için,
zuladan,
perde arkasından aşağıya attığım kırkıncı beyaz kağıt...
offf'lar püffler...!
dudaklara kene gibi yapışmış iken,
umutsuzluklar,
çaresizlikler,
bu saatten sonra,
içimizde sonsuz girdapların,
kasırgaların, sensiz , ne adı ne de tadı olacak gibi...
...../
Sıkıldım, bitsin artık,
ne olur...!
Senin ile, sensizlik arasındaki,
bu tek taraflı tarafıma yapılan aşkının işkencesi.
Ne desem, ne yazsam ki;
Seni unutsam,
yada bir çocuk gibi bir şeker ile avunturularak,
unutturulsan bana,
narkoz verilen hasta misali,
acılarıma neşter vurup,
kapanmayan aşk yaralarıma dikiş ile nakış yapsan,
ince nazik ellerin ile ilmek ilmek dokusan,
bir kaneviçenin, renkli iplikleri ile,
bir köylü kızının saf umursuzca,
nasır tutan ellerine inat türkülere eşlik edercesine..

.../
Şimdi;
Ayıkmak için !
Aralıksız,
bir bardak çay,
bir fincan kahve, yudumluyorum,
çiğ düşen kirpiklerimi, elimin tersi ile silip,
nedendir bilinmez ?
Hafızamda asılı kalan karelerin rengi flu olsa da,
senin ile beraber,
Falezler de günbatımında,
Kemer'in ışıklarının sönük kaldığı ay ışığının altında,
gittikçe kararan ve kabaran denizde,
dalgaların beyaz köpüklerle vals yaptığı, Akdeniz akşamlarında,
gözlerine gömülüp gittiğim o dakikalardaki,
sevincimi,
sulu gözlü birisine çevirdiğin dakikalardaki o anı unutmak için,
aynı tadı aynı hazzı alabilmek için,
yada;
sana dair ne var ne yoksa yıllardır herşeyi unutabilmek için,
içiyorum,
içiyorum, sana dair ne varsa soluksuz..
Kırkbirinci kağıtta bu satırlarla beraber sana doğru aşağıya uçuyor..
Biliyorum, haberin olmayacak benden nasıl olsa,
bir tutam saçını avuçlarımda sımsıkı tutar iken,
Akdeniz akşamlarının meltem kokusunu,
hastahane odalarının beyaz badanalı çift camlı odalarından,
içeri sessizce tüm yasaklara rağmen karşı içeri sokarken,
içim geçmiş, seni düşünürken..
Rüyamda yine, bana,
yasakmışsın,
yasaklamışlar seni bana farkında olmadan..
nafilelerdeyim artık bu sonsuzlukta sensiz ve sebepsiz...
..../



çobandan sevgilerle..

05 Eylül 2011 287 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 13 yıl önce

    bu yaraya yâr elinden başka hiç bir tabip neşter vurmaz hiç bir iğne iplik dikemez bence :((

    bende Ahmet beye katılıyorum doğrusu bu aralar hüzün bulutları dolanıyor dağlarda sanırım gönlümüz çocanı bu bulutlardan nasibini fazlaca alıyor .

    kutlarım muhterem abim ilhamın bol hüzünler uzak olsun yüreğinden.

  • 13 yıl önce

    👍Bu sıralar hüzün taklıyorsun sıkça, tebriklerim sayfanda sevgili İlyas...👍