Narsist Sesler
Ne kadar uzak kaldım
Bilmiyorum
Ne zaman uzaklaştım
Hangi ara tozlu raflara çekildi kelimeler
Sekiz beş mesaisi gibi kısır,gebe
Adını verdikleri o meşhur peri mi terk etti beni
Yoksa derinlerden yankılanan seslere mi uydum
Bırak melankoliyi diyordu seslerden biri
Onu susturayım derken bir diğeri
Kandırma kendini
Yüzleşebilir misin suretinle
Susun diyordum bir yandan
Bir duysalar sizi halimiz nice olur
İrili ufaklı boy boy sesler
Zamansız ayyuka çıkmayın desen de nafile
Teşhir etmeyin öyle uluorta kendinizi
Beğenilme arzusu ile cesaretlenmeler
Bir tutam egoist çalan
Yaklaştırmazlar aslında yanlarına
Seyreyle cümbüşü
Birileri bizi duysun,
Dağarcıkta bir lahza iz bıraksın diye
Parmak (baş) kaldırmalar...
Her bir beğeni seramonisinde
Ön saflarda yer alıp
Çıt çıkarmadan beklerler
Bir iki işttiler mi o latif sözleri
Okşanır o vakit arsız hisler
Bir daha,yok mu bir tane daha
Hepsi bu kadar mı...
Oysa o okunan benzer tınılar
Karalanan yarım kalan dizeler
Günebakan gibi doğmayı beklerler de
Yaşanan tereddüt içinde
Aşikare olma coşkusuyla
Sevinç naraları atarlar narsist köşelerde...