Nasıl Bir Hasretsin Çektiğim
Her hüzünlü gecenin sessizliğindeki gibi.
Bizli duygularla harlanıp,
Yaka geldin yine,
Gönül sarayımın cennet bahçesini.
Ne yapalım?
Bir şiir okuyalım mı?
Canım şiir okumak istiyor bu gece,
Nedense hiç istemediğim kadar tutku ile.
Hani şöyle avaz avaz, içimden geldiği gibi.
Öylece salıvermek kendimi duygu selinin,
Kelime ziyafetinin, tam orta yerine.
Sonra bazen de bağıra çağıra
Hani gökyüzündeki, özgür martılar gibi.
Ve coşku ile haykırmak, anlatabilmek ne çok sevdiğimi...
Bırak da gözlerimin içi gülsün yine.
Hani evvelden olduğu gibi sıcacık,
Ve ışıl, ışıl gökteki yıldızların yansımaları ile.
Bak işte...
Bak!
Sırf yanımda sen varsın diye.
Sesini duyabiliyorum ya yine,
Nefesini yine omuzumda hissettim diye,
Gözlerim gülüyor ya yine...
Bu kez kal desem, bende?
Gitme desem, kal benle!
Yine gider misin?
Gidecek misin yine?
İnanabiliyormusun, sadece yüreğinin benim için çarpışını hatırlamam bile,
Yetiyor, kalbimin minik bir serçe edasıyla, adını ritm etmesi özüme.
Ya da bir yazı okumalı, o yazı seni anlatmalı.
Öyle dupduru, olduğun gibi, şeffaf ve sevdalı.
Hani belki bir ara bir yerlerde; bir yerde karaladıklarından.
Gizlemeden birşeyleri, olduğu gibi.
Riyasız...
Yalansız!
Sonsuz Aşk dedikleri gibi olandan...
Mesala içinde biraz biz barındıran.
Biraz dedimse de, ANLA SEN! çok demek istemiştim aslında.
Çünkü ne kadar çok biz olursa bir şeyde, o kadar özgür oluruz bizde
Ya da eski zamanlardan, bir roman kitabı da olabilir okunan.
Alır gider insanı, bilmem ki hangi güzelliklere,
ve onlar için edilen tatlı mücadeleye...
Nihayetinde ise bizi alıp evvele, ezelimize götüren.
Orada hayal de olsa, yeniden gözlerimin içine bakarak.
Bana seni seviyorum cümlesinin sihirini,
Giz titreyişli, sesinin tınısından, duyursan doyasıya.
Yine eskisi gibi,
En güzel şiirlerin can alıcı mısralarından,
Fısıldasan bir kaç mısra kulağıma.
Hani şöyle tam da,
Yürek yarasından bahseden türden olandan,
Ya da ne bileyim! işte ondan.
Belki şu an, tıpkı ben de sen olduğun gibi, sende de ben varımdır belki.
Özlemden ziyade, hasret ile dost olmuştur hücrelerin.
Ar damarından tut, kalbinin merkezine kadar, tüm benliğinde.
Kim bilir, belki de gerçekten sevdin, seviyorsun beni de,
Ben bilemedim, zannettin kıymetini.
Kim bilir,
Ya da kim bilmek ister ki, sevip sevmediğini eskiden senin beni.
Bilmek değiştirmeyecek ise bir şeyleri, ya da geri getiremeyecekse,
ellerimizden kayıp giden en deli sevdamızı, bizim sevdamızı!
Kim bilmek ister ki gerçekten sevip sevmediğini,
Öyle körü körüne inanmak varken ahirine.
Kim bilmek ister ki?
Nasıl bir hasretsin sen çektiğim?
Nasıl?
Anıları...
Hatıraları...
Ve hayalleri, okudukça hatırlamak var ya,
İşte o hatırlamak, yaşamaktır.
Cümle, cümle.
Kelime, kelime.
Harf, harf.
Nokta, nokta.
Yaşamak seni yeni baştan!
Yaşamak yine, yaşamak dolu dolu seni...
Yaşamak seni yeniden..
Yaşamak seni,
belki de
sensiz yaşamak seni!
Nasıl bir hasretsin çektiğim?
Hamburg 14.02.2014
Duygulandım muhteşem sesinize ve yüreğinize sağlık...
Yorum yok, kaç kere dinledim bilmiyorum, kaç kere bir zamanlar birini bu kadar çok sevdiğim için kendime küfrettim bilmiyorum. Seslendirme biraz kötü olsaydı keşke de ben de bu kadar dinlemeseydim be şair, bu kadar yürekten seslendirmeseydin keşke. Her mısra böyle güzel bu kadar hissettirerek nasıl okunur ya. Kızgınım şair sana, ağlatmak zorunda mısın hisseden yürekleri.
Çok teşekkür sana şair, okuyan dinkleyen sevdalı gençlerin alacağı çok ders var içinde şiirin, insana yol gösteriyor, akıllandırıyor yürekleri.
Gece gece bu şiir dinlenmemeli bence, yoksa uyku tutmuyor işte, off.
Yüreğine sağlık.
Tesekkür ederim Mustafa bey dinleyen yüreginize saglik....
YÜREKTEN CANDAN GERÇEĞİN SESİNDEN BİR ESER harikaydi dinlerken
Tesekkür ederim dinleyen Yüreginize saglik Asli hanim sevgiler selamlar...