Nasıl Olsa Yokluğunuza Esirim
Sağdan başla diye başlayan cümleleri sevmiyorum,
hayatımın kara zindanlarında...
....?
Her uykuya dalışta,
apansızca uyanıyorum,
sağdan sayıyorum, ondört,
sona bakıyorum kırkdört.
....?
Çıkarken demir kapılı kapıların ardından,
hergün seni izliyorum,
kırkbirkere maşallah sana sevgilim !
Nazar değmesin,
yine eskisi gibi fettan,
işveli, candansın.
.....?
Bense bildiğin yine o benim,
bırakıp gittiğin o kara zindanlarda,
narından yanan gönlümde,
bazen bir ud,
bazen kemanın ince teli,
bazen de bir abdalın sazında bam teli,
he an ,seni yaşıyorum,
yada yaşatmaya çalışıyorum...
Farkında olmadan...
...?
Şimdiki şairlerin kimisi,
ben ayrılıkların şairiyim,
kimisi adın batsın,
kimisi uyanda gel balığa gidelim diyor...
....?
Bense,
sen,
sen, benden daha iyi bilirsin.
Ben öyle allengirli lafları pek beceremem..!
ben adamın yüzüne karşı söverim,
arkasından değil, yüzüne konuşur,
gerekirse,
elime alır,
nadasa bırakmadan kendim bellerim..
....?
Hatırlar isen;
Yağmurli havalarda,
seninle yürümenin tadı başka olurdu.
Hafif rüzgar saçlarını dağıtır,
kokunu bana getirir,
nefesin, nefesime karışır,
adımlarımızı aynı anda atmaya çalışır,
hafif önde, yada arkada kalsak,
tökezler,
düşmemek için birbirimize sıkısıkıya sarılırdık...
....?
Ne gariptirki ?
Hafif çişeleyen yağmurun altinda,
zindanlardan, çıkar çıkmaz,
farkında olmadan sana doğru koşarken,
utanarak ta olsa;
hiç yapmadığm bir şey !
seni arkandan, takip ediyorum,
sen farkında olmadan..
....?
Lakin;
Anlıyamadığım ?
Kim O ?
yanındaki çelimsiz sıska çocuk !
sen yürürken,
hafif rüzgar yine bana kokunu getiriyor,
saçların eşarbının altından görünmese de,
bıraksan bana doğru uçuşacaklar sanki..
Biliyorum,
sende hissettin değil mi kokumu,
bak !
şimdi ben de senin yanından geçiyorum..
Dönde bana bak ne olur !
gözlerini benden kaçırma !
Anladın ! işte !
o benim ...
Canım, ciğerim, sevgilim,
belalım dediğin belalın....
...
Sana bakacağım derken,
adımlarınıza uyum sağlamaya çalışırken,
tökezliyorum yanında, bu kez heyecandan...
tut işte beni yeni, yeniden..!
...;
Yanındaki sıska ama yürekli çocuk,
bana ters ters bakarken,
seni benden korumak isterken,
hadi karşıya geçelim anne diye,
kolundan seni çekiştirirken,
ne olur bana sözlerinle olmasa da ,
gözlerinle söyle ..!
o çocuk,
benim Mehmetim mi ?
Eğer o çocuk Mehmet'im ise;
Ne güzel !
onun kokusu da,
senin kokuna karışmış farkında olmadan.
...?
Şimdi mehmet'imi korkutma !
Gidin !
karşıya geçin !
uzaklaşın benden !
Mehmet'im beni dediğin gibi yıllar öncesinden,
alışmıştır nasıl olsa ?
öldü bilsin en derininden..
...?
Lakin ;
Unutulan bir şey var arada;
Ben istermiydim sizden ayrılmak ?
kokunuzu hasret kalarak,
bunca yıl ayrı yaşamak..
Eğer O Arap Recep'in oğlu kapıya dayanıp,
duvarıma işemeseydi,
ben onu vururmuydum,
be... Gülüzarım....!
Yada ;
Vurmasamıydım ?
....?
Bakabilirmiydim o kara gözlerine ?
Pişman değilim be .. Gülüzar..!
Pişman olmadım da..
lakin özlem işte..
Oğluma benden, bizden söz ederken !
Baban !
Adam gibi adam demeyi ihmal etme !
...
Beni de merak etme Gülüzar !
Ben buralardayım !
caminin yanında ev tuttuğunuz iyi olmuş,
olur da birisi caminin duvarına !
yada;
Sizin duvarınıza işeyecek olursa,
ben yine,
buralardayım ölümüne kadar,
nasıl olsa yokluğunuza esirim....
çobandan sevgilerle..Niğde bağları...2012
Beni de merak etme Gülüzar ! Ben buralardayım ! caminin yanında ev tuttuğunuz iyi olmuş, olur da birisi caminin duvarına ! yada; Sizin duvarınıza işeyecek olursa, ben yine, buralardayım ölümüne kadar, nasıl olsa yokluğunuza esirim....👍
Kutlarım şiirini ve seni yüreği güzel insan ...
Çok güzeldi dost yine gülümseten gülerken düşündüren muhteşem dizelerdi... Sonsuz tebriklerimle ve teşekkürlerimle saygıyla...👍👍👍👑