Nasıl Yakıp Gidersin

Dilim adın sayıklar, destan misali her gün
Gönle mühür vurmuşken, nasıl çekip gidersin
Öyle bitap bu beden, öyle biçare, yorgun
Bir yabancı misali, nasıl bakıp gidersin.


Attığın her adımda, bakışta ahvalinde
Sanki alev yanıyor, titreyen o elinde
Çıkmasada tek hece, lâl olmuş o dilinde
Şimşek gibi bakışta, nasıl çakıp gidersin.


Kanatlanır uçarım seni gördüğüm zaman
Paramparça olurum, seni kırdığım zaman
Neden kaşın çatarsın, hatır sorduğum zaman
Destan olan sevdamı, nasıl yakıp gidersin.


Biliyorsun her zaman, oldun başımda tacım
Şimdi senden uzakta, o sevgine muhtacım
Haydi gülsün gül yüzün, dinsin gönlümde acım
Boz bulanık sel gibi, nasıl akıp gidersin.




*Ahmet Moran* ( 16.01.2015...İstanbul)


Sevgili dostlar: Bir süre İstanbul'da yatarak tedavi göreceğimden dolayı değerli sayfalarınıza uğrayamıyorum, İnşallah sağlığıma kavuştuktan sonra bu eksikliğimi gidereceğim, tüm kalemdaşlarıma sağlıklı, başarılı ve mutluluk dolu günler diliyorum.