Nazım Hikmet'e Sesleniş

Mavi bir gökyüzü içindi mücadelemiz
Onun da rengini çaldılar

Nazım'ı hainlikle suçlayıp
Gurbetin soğukluğuna iten ve
Orada it gibi titremesine
Şiirlerinde
Memleketim diyerek sayıklamasına
Sebep olan sizler
Yıllarca küfürlerinizle andığınız
Şiirleri
Şimdilerde
Baş tacımı yapmak istersiniz ki
Çağırısınız dirisini yakmak istediğinizin
Cesedini topraklarınıza

Kaç Nazım kaç
Bunlar dönek
Ne kelimeleri seninkiler kadar cesur
Ne de masum
Dillerinin altında gizli oyunları var
Kaç nazım kaç
Soğuklukta it gibi titremek pahasına olsa bile

Sivas tanığımdır oteliyle
Madımak şahittir ki
Gökyüzüne yükselen
Yanmış insan et kokusuyla
Yitip gitmiştir insanlık bu topraklarda
Tanrının utandığı andı belki de
Alevlerin karşısında
Zafer çığlıkları gibi tekbirlerin getirilişi

Sevdiğin Karadenizin
Ne bildiğin yeşilliğini bıraktılar
Ne de ölmeye değer bir maviliğini
Trabzon'u, Rize'yi, Ordu'yu
Ruhsuz bir asfaltla boğup
Karadeniz denizsiz bıraktılar
Kara olan ise
Artık o bölgenin kader rengi

Kaç nazım kaç
Memleketin rengi
Yeşili de mavisi de akıp gitti
Tek renk koyu bir kahverengi
Mavi bir gökyüzü vardı ya
Onunda ucunu yaktılar


Medeniyet dedikleri
Doğayı öldürmekti
Elbette ki susamazdık
Yürüdük kol kola meydanlarda
Seslendik uykuda ki topluma
Şiirlerimizle, türkülerimizle katıksız duygularımızla
Bitirmeden mısralarımızla notalarımızı
Coplandık devletin polisi tarafından
Üstelik devlet dediğin
Öğrencilerini, öğretmenlerini ve şairlerini döverken
Büyük bir zevk almış olacaktı ki
Yağmur taneleri gibi indirdi elindeki sopayı
Kolumuza bacağımıza başımıza
Sana vurulan etiketti bizlere vurulan
Eşkıya, hain kimi zaman da ajan

Bizlere nankör dediklerinde
Kendilerini vatanperver ilan etmişlerdi

Öyle bir toplum ki
Doğrular dillendiğinde
Sağır
Kendinden olana gâvur diyebilecek kadar da
Kör ve cahil
Ama olsun gene de
Ne mutlu türküm diyene

03 Nisan 2009 143 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (8)
  • 15 yıl önce

    Mavi bir gökyüzü içindi mücadelemiz Onun da rengini çaldılar

    giriş muhteşem bir çift dizeyle başlamış ve okuyanı süreklemiş dibine kadar..

    Yaz sen şair okuyanın bol olur😙😙😙

  • 15 yıl önce

    Ha senin ünüversite öğrenciliğin, ha benim ki... Bunca zaman geçti aradan, ne farketti ki!?.. Belki bizden fazla, bu ülkeyi kuran utandı bu yapılanlardan. Çünkü o,"Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir, Fendir..." diyordu. Birgün ilmin coplarla susturulmak isteneceğini belki o da düşünemiyordu. Kutluyorum. Nicelerine...

  • Yüreğine gönlüne sağlık güzel konulara değiniş tebrikler😙😕😕😕👍👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    Sevdiğin Karadenizin Ne bildiğin yeşilliğini bıraktılar Ne de ölmeye değer bir maviliğini Trabzon'u, Rize'yi, Ordu'yu Ruhsuz bir asfaltla boğup Karadeniz denizsiz bıraktılar Kara olan ise Artık o bölgenin kader rengi


    Yaman çelişkiler ''o bölge'' dediğiniz yerde yaşanıyor da sanki Anadolunun diğer bölgelerinde yaşanmıyormuş gibi bir mana çıkmış.Ayrıca ''Orada it gibi titremesine'' satırınızdaki benzetmeyi Nazım ustanın adıyla yan-yana düşünmek bana hoş bir duygu vermedi,gönlüm razı olmadı yani.Ama diğer anlatmak istediklerinize hemfikirim.Emeğinize sağlık Erdem Öztürk.

  • 15 yıl önce

    Sivas tanığımdır oteliyle Madımak şahittir ki Gökyüzüne yükselen Yanmış insan et kokusuyla Yitip gitmiştir insanlık bu topraklarda Tanrının utandığı andı belki de Alevlerin karşısında Zafer çığlıkları gibi tekbirlerin getirilişi

    Tebrikler...Nazım Hikmet`e yaraşır dizeler...👍👍👍👍