Nazına Doymadım
Onunla doludur gönül sandığım,
Yüreği vefalı kıza doymadım.
Dokunur dokunmaz hemen yandığım,
Başımı koyduğum dize doymadım.
Duygumda fırtına estiren ustu,
Elimi uzattım günlerce küstü.
Ben senin neyinim dedikçe sustu,
Ahrazın dilinden söze doymadım.
Titreyen kalbimden mutluluk çalmaz,
Yüreği alsa da gözleri almaz.
Üç adım atarım bir adım gelmez,
Ettiği çocuksu naza doymadım.
Bilmez ki, o kara gözlere vurgun,
Yüreğim gizliden gizliye dargın.
Arada sırada, haftada bir gün,
Görünüp kaybolan yüze doymadım.
Aylardır değmedi eli elime,
Kıvırdı dudağı, güldü halime.
Bilmeden ağzından iki kelime,
Kaçırıp yaktığı köze doymadım.
Kara gözlerinden akan pınardan,
Umutlar içerek eridim nardan.
Hasret rüzgârında yiten bahardan,
Dökülen yaprağa, güze doymadım.
Çatılmış kaşları gönlümü çelen,
Yolunda yok olmak içimden gelen.
Duygu nağmesiyle ruhuma dolan,
Kalbime çizdiği ize doymadım.
Sesinin tınısı sevda şarkısı,
Yanakta gamzesi aşkın türküsü.
Hasreti gönlümün muhabbet süsü,
Çileden sunduğu haza doymadım.
Gözünün ışığı zeytin siyahı,
Islanan kirpiği çektirir ahı.
Köle yapmak için her padişahı,
Duyguyla nemlenen göze doymadım,
Bir resim gönderdi boynunu bükmüş,
Simsiyah ipeği omzuna dökmüş,
Belli ki, hasretten içini çekmiş,
Kirpikle çaldığı saza doymadım.