Ne Kadar Az
boyum mu küçüldü
şehir mi büyüdü
ne yokmuşum meğer
ne kadar az
öykülerim var sanırdım tanrının yazdığı, kaldırımlarda
kefilsiz borçlarım
ödenmemiş
kim silmiş ki
kalın bir kara kitaptan sabit kalemle yazılmıştı oysa
hani dilini boyayan beyaz bıyıklı bakkalın
öyle sel götürmez ki buraları
ya da uçuracak tufan
velev ki denizde dağıldı yaprakları, kıyıya vururdu bildiğim
yakamozlarda mı pusulalarını kırdı yoksa
ben mi düştüm şimâl'e
kıbleyi gösterirdi dedem
kıble aha bu köyün ardında
ee tanrı 'da orada
neden gaybım o zaman
neden sokaklar bu kadar enkazda
insanlarda yok mu oldu
yoksa ben mi yokum aralarında
görüyorum oysa yağmurun çiçekle cebelleşmesini
ıslak ıslak türküde fısıldıyor ıslığım
duyuyorum da
ölü değilim o zaman
sağımda solumda mermi yarası
belki derin bir kesik, bıçak karası
soyundum ıssızlıkta
yok, anamdan doğduğum gibi tenim
ama biraz iri, biraz ihtiyar
gideyim diyorum doğuya biraz daha doğuya
hani mitralyöz sesi duyarım belki
alırım elime mavzeri
kurşunlarım yoz tepeleri
parmaklarıma bakıyorum var
ayaklarım nerede
neden yürümez ki
şu dağı aşsam kalabalıklaşacağım belki
kime itlik
kime puştluk yaptım ki
hangi ceza
nüzul etti yüreğimi
düştüm şu şehrin çukurlarına
boyum mu küçüldü
şehir mi büyüdü
ne yokmuşum meğer
ne kadar az .....
ölü değilim o zaman sağımda solumda mermi yarası belki derin bir kesik bıçak karası
soyundum ıssızlıkta yok, anamdan doğduğum gibi tenim ama biraz iri, biraz ihtiyar
gideyim diyorum doğuya biraz daha doğuya🤐🤐
üstat her gecen gün acıtıyor içimi bunca gevşeklerin arasında kalmaktan.. kaleminin izi silinmesin yine yeniden şiir okudu kaleminden gözlerim... güne damgasını vuracak değerde...Kutlarım..👍
Şehir, insanlar ve bir dolu yaşanmışlık kimi hüzünlü kimi mutlu geçip giden seneler saçlara düşen beyazlıklar ile birlikte...👍