Ne Kaldı ki

Rüzgâr gibi geçen ömrün,
Dolmasına ne kaldı ki?
Hazan vurup sarı gülün,
Solmasına ne kaldı ki?

Çökerterek çatımızı,
Dürüp büküp katımızı,
Azrail'in kapımızı,
Çalmasına ne kaldı ki?

Zenginin, garibinin,
Mümin, kâfir, Salih'inin,
Malı mülkü sahibinin,
Almasına ne kaldı ki

Anlamadan enemizi,
Sayıp durduk senemizi,
Eşin dostun çenemizi,
Sarmasına ne kaldı ki?

Ayakların, elimizin,
Gözümüzün, dilimizin,
Şu dünyadan dizimizin,
Kaymasına ne kaldı ki?

Can alıcı bilmez haldan,
Ne yetişse düşer daldan,
Sıyrılıp ta teni candan,
Soymasına ne kaldı ki?

Davul gibi şişer göbek,
Kur doluşur öbek, öbek,
Şu bedene, börtü böcek,
Dalmasına ne kaldı ki?

Her şeyin bir eceli var,
Ne kısalır, nede uzar,
Yaralıya bir gün mezar,
Olmasına ne kaldı ki?

14.07.1998

14 Ekim 2011 1359 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Anlamadan enemizi, Sayıp durduk senemizi, Eşin dostun çenemizi, Sarmasına ne kaldı ki?

    ementüye inancımız sonsuz hamdolsun doğduğumuz gibi çlevegi,mieze itimatımız var nasip olursa iki metre yere konacagız elbette bizlerde o dostların cenenmizi çekmesi nasip olur inşallah Rabbim cümlemize peyğamber döşei üç gün yatak dördüncü gün toprak nasip etsin ben hep derim ki Rabbim ölümün bile hayırlısını nasip eyle biz kullarına.

    çok güzel anlamı derin dizelerdi

    kutlarım muhterem abim ellerin dert görmesin saygılar.