Ne Söylesem Dilde Yangın
Seni avuç içlerindeki yangından
Gözlerindeki simli yaştan
Ve kuş yüreğinden öpüyorum
Dem aynalara düşen saçını
Ve at kılından tarağını/
Hep mintan içinde
Hep yangın yerinde
Saklarsın…
Bakalım!
Bu sene de divan dur
Bu sene de kalp ayaz
Geçecek yaraların
Cemresine uzan
Ellerin…
Gönlümün nidasına düşen
Sana soluksuz özgürlük
Bu hançer tarlasında
Bu çorak iklimde/
Vermezler almadan
İliklerine kadar pişkin
Yüz çizgilerine kadar
Ağlarsın…
Ne söylesem!
Gülüm/
Sizden kalan iklimlerin duldasına
Elek düşmüş tarlalarına anızına
Şimdi;
Yüz çiziklerimden geçse
Yalnızlık harmanları
Dilde yangın tarlaları
Biçareliğimizden başka
Açgözlülüğünüze/
"Seni avuç içlerindeki yangından Gözlerindeki simli yaştan Ve kuş yüreğinden öpüyorum"
.. Ne güzel bir giriş, incelikli dizeler. Ki içinde incelik barındırmak ne kadar önemli ve özel yaşadığımız şu çağda. Kutlarım kaleminizi, sevgiyle.