Neden Aşk İki Kişilik Gidişler Tek Kişilik
Geleceğin yarınlar meçhul .
Ama ben bir bilinmezlik içinde umut tohumları ekiyorum ,
Yarınlar adını koyduğum tarlalarıma .
Her tohum büyüyor , sen gelmiyorsun ..
Ve her büyüyen tohum koca umutlarla üstüme yıkılırken ,
Sessiz sessiz ölüyorum .
Gittiğin yer uzak mı ?
Uzaklar uzakken ,
Uzaklar bu kadar kötü uzaklar bu kadar acımasız mıydı ?
Hiç sevmedim zaten bu gidişleri ..
Gitmenin ilk harfi çıkarken daha ağızından ,
Susturmadım mı seni ?
Susmalara doymadan ,
Bana göre ani ,
Sana göre geç kalınmış bir gidişi
Paylaştırdın ikimize .
Ama ben anlamadım bir şeyi .
Aşk iki kişilikse ,
Gidişler neden hep tek kişilikti ?
Yalnızlık esir aldı bu şehri .
Giderken kuru kalabalıklarıda mı götürdün sen ?
Birden boşaldı sokaklar .
Hepsi suçlu bir sessizliği paylaştılar .
Dönüşün zamanı yok biliyorum .
Zamansız gidişlere , böyle dönüşler gerek .
Ve düşünmeden ardındakini ,
Böyle çekip gitmekti marifet .
Susma zamanı geldi şimdi .
Gidenlerin ardından başka ne yapılabilir ki ?
Ve bir umut tohumu daha büyürken içimde ,
Bana yine ölmek düşüyor sessizce .