Nedensizce
.
-I-
rüzgarın kıpırtısı dağlardan topladı saçlarını
kestane ağaçlarının uykusundan geçerek
ağlamış bir göz getir bana gece
kör olsun ayrılık çöz ucundan
safir yüzlü umutlarım vardı öz çiçek
nasıl kaybettim o günahsız o çocuk yanımı
-II-
ne bildik yerli yerince eksilmeyi
ne de öğrendik
nedensizce çoğalmasını hayata su misali
-III-
yitirmek için tuttuğumuz eski sözler
akıyor kırık kiremit yarasında
ağır aksak düşlerin fedailiğinde
kirli turuncu irkiyoruz
ya da biz öyle sanıyorken
sardı sarmaladı çocukluğumuz yılları
ardın sıra taşıyoruz
esip gürleyen kuşlar taze kafeslerin içinde
can tatlısı haykırışlar tutuşturuyorken
hayat dursaydı keşke anahtar deliğinde
kanadı yakalanmışken ölüme
biz ağlıyoruz anıların deliliğinde
rem uykusundan sonra
çok sonra hezeyan oluyor adı
cebren dokunmadan ama kurnazca
yedi renkte arıtılmış gülüşler
sam rüzgarıyla çalındı güneşin elinden
yalancı bir yabancılığın anlamsız eserinde
kötü haber mısrasıyla okundu sone
kavgasına küstüyse 'aşk' atılmalı zaten
parçaladı gece karanlık mahlasını
eskiden
ölü kuşlara için için üzülürken gülemiyoruz şimdi
kefeni yırtılmış zar altında dirilen cap canlı hislere
dal budak çınarlar büyüttük de unuttuk bile çoktan
çocuklar gibi ağlamasını
bir eski zaman şiiri
Gölgemizin karanlıkta hıçkırması gibidir bu güzel şiiriniz Necla hanım. Sonsuz tebrikler, kutlarım. Saygılarımla İoannis Bozikis
Kezban hanımın kendine has bir üslubu saygıyla selamlıyorum bu naif kalemi
''dal budak çınarlar büyüttük de unuttuk bile çoktan çocuklar gibi ağlamasını''👍
Unuttuk diğer insanlara belki de insan gibi davranmasını...
Güzeldi Kezban hanım...