Nefret Şarapnelleri
Yine karabulutlar toplanıyor üstüme
Yine sabahı bekleyen bir gece, esarete pusu kuruyor
İçi, küf tutması istenen bir ruhun, vücut bulduğu bu bedende
Beni içten içe kemiren bir kurt;
Ne zamandan beri azgın bir kurt gibi zihnimde uluyor... Cevap verin
... Toplanın bakalım, hesaplaşma günü geldi demek!
Yine nefret tohumlarını, içime atmaya an kollayın
Attığınız kahkahaların sesleri eskisi kadar, uzakta değil
Ve artık görüyorum sizleri, yokluğunuz varlığınız kadar aşikâr
Bu gece içimde kopmasını istediğim bir kıyamet var
Haydi yaklaşın... Usul usul sokulun yanıma
Öfkem, nefret salyalarını kusuveriyor nasıl olsa
Şimdi ise yüzlerce günahsız hücremin eti ağzımda;
Kanlarını da şarap yaptım kattım yanına;
Yiyorum, içiyorum, canıma can katıyorum...
Gözünü kan bürümüş vampir olmasam da
Yaralarımın derinliği, nefrete duyduğum, kinin tadında
Nefret ve kibir, dibi delik bir kan çanağı, gözlerimde
Dökülen kanlar iştahlarınızı kabartıyor, hissediyorum
Ayakta zor da olsa beni tutan, değerlerim
Hırsın, o aldatıcı gücüne esir düştü, direniyorum
Kan kaybeden ömründen günler geçtikçe
Savaşmaktan yorgun düşmüş bir şövalye görünümündeyim
Saldırın! Acımayın! Hain ölü eti yiyicileri
Çünkü bu gece düşmekten hiç korkmuyorum
Hırlamalarınızın kulaklarımda çınlamasını duyar gibiyim
Belki; kaybedecem ama yanımda sizlerden de götürecem
Bu halim sizin eseriniz pek hoşlanmadınız biliyorum
İsyansızlığa isyan çıkarmayı sizden öğreniyorum...