Nemrut'ta Yürek Ezgisi
sezgisel varlığım
kucağında güneş
yaşam semasında ışıklarsın
sımsıkı kavrar aydınlık evrenini
taşıdığın ışıktan yükün artar
tersine
yorgunluğun hafifler hafifliğin ilerler bendeki
görkemin coğrafyasına pınarlarsın beni erinç kaynağım
ebedi koylarımla gürül gürül akarımla
azar azar akarım bakışlarımdan içerime doğru
kadınsı endam usturuplu cep çakısında hilafet sayılır
çatısında kül ve dumandan ibarettir
çatağında
sevince işarettir
erkeksilik beş kuruş etmez
erkekliğimden daha da üstünüm şimdi
koynunda ilkbahar taşıyan Nemrutun doruğunda
yüksekte iki şey hâkim olur duygulara
kendini tanrıya yakın hissedersin
birde devasa büyüklüğün gerçek küçüklüğünü fark edersin
büyüdüm şimdi yükselişte küçülerek
sende büyüdüm
acıda sevinçte... Küçüğüm
güney batı kanadında Aşk gölgelemiş hüzünleri
divane bir karasevda ilmiklemiş Nemrutun sarp kayalığına ezgisini
oyuntudan iki mısra düşmüş
-Yarın ve ötesi olmayan iki sevgili
kır otları serseri rüzgârın avuçlarına okşanır
vakit yine cömert davranmaz
ansızın sevgililere ayrılıkla huylanır
olur, kanadı kırığım olur...
gün de olur
devran da...
zaman içinde yer de bulur insan
kanayan yarada
başımızda kırık bir rubai
saran yalnızlığı gövdeler kuzgun arşivi
batışı kaçıncıdır umutların bilinmez
abartmadığım tek var olanım
yenilenen kanayan doğumdaki sancım
ipekten bir nida olmasan da
doğurgan sancı kulelerinde gökyüzünün örtenci
harcanan köle emeklerde harcanan yaşamlar
kor
kirlenmişlik
tanrıça ve dans
keşfedilmiş kır çiçeği kokusu
yayılır akustik
kiminde buram kiminde mekruh
yükselmişliğin anlamı saf
Tanrı ve nüans
iç büküsü ciğerlerimin
çarkın Tütsü mabedinde soluklanır
Nemrutun eteklerinde konaklanır
dingin ve ulu
çıplak bir eskici rüzgârın
boşluktan topladığı hurda'lardı yaşamlar
gün doğumu gün batımıydı
uğuldayan notalar semada bir kartalın alaturka saçkısı
derinlik anlamını bulur
tarla faresinde kaybolur
efsane yiğitlikler gözü peklikler
hırçın ve engebe
sarp ve limit ahşap bir baraka kokusunda son bulur
yalnızlıktan çürümüş bir ceset
asılı kalmıştır tüm sırlarıyla gerdanında zamanın
aşk tanrıçası küskün
mitosta Tanrılar buluttan taçlarla yelken açar yaşamaya
Pegasus kanatlarında
hayat bu kadar komik
Fırat'ın kıvrımlarında Susmak gelir aklıma
kapalı Şahika
yasemin kokusunda çekilir aşka
gözlerim yıldızsız gece
örtülmek
alabildiğine tek hece
istemesek de her şey örtünür bizde
zırva ve tatmin/imizde
mekruh bir aldanma mı bu?
"kadınsı endam usturuplu cep çakısında hilafet sayılır"
nemrud'a batan güneş ezgisi ilede bakmalı derim,
kutlarım şairi
uzuncadır okumadım böyle şiir
sevgiyle kalın....
Güne düsen kaleme ve sahibine tebriklerimle.