Neonlu Gecenin Ertesi

rajon kesen gece gölgelerine kapılan zerafet
nefesine çektiği sevdasını yakar
taş duvarların gölgesinde öpücük,
karanlığın çığı düşer yangınlara acımasız
kırılan kemanın teli takılır bir kadehe
öd ağacı kurumaya yüz tutar bakir sabaha,
buhurdanlık kapı önlerinde efil efil nefeslerde
omuzdan bele uzanan karanfilli inciler
kırılır varak ibrişimde ,yola yayılır güneşte.

aslı,sabah çiyinde güzel,tutkudur teni
dokundukça hüzzamı dökülür kendi çölüne
taş duvara verir omuzunu doyasıya ağlar
çölünde merdivensiz kuyular arar,kimliksiz
kör yılanlar güler böyle korkulara akşam.

deniz atları dur ,durak bilmez terkileri dolu
yosun kokulu,küfe karışık taş odalar
taşırlar at bacaklı kızları keyfinde
sahipsiz gölgeler,karartılan ışıklar akrep dansında
kuzgunlar girdabına alır serçe yavrusunu
nefretleri var midelerine,sofra ortada,demde
çıra parçası herbiri yangına hazır
kan beyinde şarapla yıkanan ruh
fırtınalar gelir geçer yel gibi
işte bu arabeskin kendisi.

sabahın ayazı,mavinin meltemi bakir ,nefeste
bekleyen deniz atları ak deniz solur burunlarında
deniz feneri güneşe vermiştir kendini
zamansız hıçkırıklar martı çığlıklarına karışır
görevini tamamlar deniz atları,kişnemekte.

30 Mart 2009 84 şiiri var.
Yorumlar (1)