Nereye
Onun öyküsüydü
Gizinde sırları
Hayal bohçalayıp sattı
Kendine
Mor kumaşlara
Sırnaşık umutlar sardı
Avuçlarına sürülmeyen
Yokluğu kokladı
Şehir mazgallarında.
Ben gibi çıplaktı doğum
O gibi çıplak bana da ölüm
Ferman
Gölgesiz meleğin kaleminden çizili,
Kocaman kundaklara sarılıp gidecektik
Küçücük zıbınlar kuşandığımız gibi
Dualar birdi oysa
Kalabalıklarda kaybolan
Mescitler bir.
Tekil günahların bedeli
Secdesiz infazlarda kesilecek.
Araf
O kadar uzak ona
İrem
O kadar da bana
Aynı ateşin harında
Ya da aynı üzüm bağında.
Belki dibi delik çukurlarda
İkimiz avuç avuca
Ezgisiz halaylarla
Korkunç bir karanlığa...
Meçhul savaşların yoldaşıyız
Belki
Belki
Kevser'in aynı kurnada paydaşı
Onun öyküsüydü
Gizinde sırları
Hayal bohçalayıp gitti...
Nereye ?