Nereye Böyle

Korkarak titreyerek girdiğin kapıdan
Konuşmayı bilmeyen susmayı yeğleyen.
Beş gün boyunca üç dört saatliğine gelen.
Bir zamanlar oturup yemek bile yemeyen.
Kimden kaçtığını bile bilmeden nereye böyle.

Önceleri cumayı severdim sabahı uzardı zamanım.
Yine sabah kalktığım aynada saçmı tarardım.
Sonrası ise dalıp dalıp kapıya bakardım.
Çok zaman söylemeyem ismini sanardım.
Kıskançlığın şarkısını söylerek nereye böyle.

Saçların karaymış gözlerin kamyon.
Hesaba katmadığın karşısına geçipte ağladığın gün.
Hataların varmıdır yokmudur azıcık kendine dön.
Sende diyordursun içindeki ateşe artık sön.
Baharı bitirmeden yaza doğru nereye böyle.

Dört ay dediğin ne dirki sadece bir mevsim.
Aykalarının üzerinde taşıdığın sadece sensin.
Kalbine sorarsan o sana kimi taşıdığını söylesin.
Bazen olurya insansın düğüm düğüm nefesin.
İnadın uğruna adadığın kurbanı kesmeden nereye böyle.

Senin bakışın nisanın yağmuru gibidir.
Alışılamayan aşklar kin ve nefretmidir.
Aşk için sevgi için engeller sebebmidir.
Onları hiçe sayarak gönülden gönüle gezmekmidir.
Sana verilen değeri pahayı satmadan nereye böyle.

Sen kendi derdini dert mi sanarsın.
Korkuyorsan o esrarlı gözlere neden bakarsın.
Elllerine düşürdüğün damlayı yaş mı sayarsın.
Sileceğini sandığın damlayı yüreğine kazarsın.
Yaktığın ateşi söndürmeden nereye böyle.

Sizin oralar çok ıraktır buraya.
Otururmusun sen hiç içindeki saraya.
Her zaman kızarsın yüzüne üflenen cigaraya.
Bir önceki şiiri okuduğunu söyle bana kaç defa.
Beklediğin duymak istediğin sözü söylmeden nereye böyle.

Sevgi aşk varsa nefret kin yalan da var.
Konuşturmak için uğraştığın divane de var.
İyiler güzeller varsa kötüler ihanetler niye var.
Duymayan işitmeyen kalpdemi var.
Vurup öldürdüğün ölüyü gömmeden nereye böyle.

Gidince yine gelirim diyorsun.
Ocakta kurduğumuz sobayı niye sökmüyorsun.
En sonunda gördüm seni bakmadığın camdan bakıyorsun.
Sen onu hiç mi hiç tanımadığını sanıyorsun.
Askermisin şafağın cuma günü dolmuş teskereni almadan nereye böyle.

Sen inatsın inadın batsın.
Biliyorum gidersin dönmeyeceksin.
Sen benim içimde bitmeyen hayelsin.
Senin şansın çoktur bir daha seversin.
Girdiğin bahçeden gülü koparmadan nereye böyle.

Sen gidince onunda naçar çiçeği.
Fallarda aramak doğrumudur gerçeği.
Kim istemez onun gibi kanatları olmayan meleği.
Hani hafta sonlarında sadece pişiripte yediğimiz yemeği.
Şaka olarak verdiğin bıçağı saplamadan nereye böyle.

Bu benim senin için ikinci şiirim.
Kimseyi bilmediğim kadar kendimi bilirim.
Belkide taze bir şarabı yıllandıkça sevillirim.
Bir gece gel desen belkide gelirim.
Ben erken doğmuşum sen niye geç kaldın nereye böyle.

Alıştım sana karşılıksız sevgiye ocakta gelipte.
Haziranda gidecek yinede binlerce.
Teşekkür ediyorum kamyon gözlü deliye.


05.04.2007

03 Mart 2009 53 şiiri var.
Yorumlar (1)