Nesli Tükenen Aşk Çocukları
Yaprak değilim ki kopar öbek öbek at heybene
Ne gökte bulut rüzgarın özgürlüğe kapılayım
Ne de tutayım kaleleri paraları cukkaya atayım
Haydan gelipte huya gitmeyen şeyleri suya teslim edenlerdeniz
Öylesine yaşayan biriyiz işte
Anam babam
Şekerli suya ekmek ıslatıp
Kelimeleri yutanlardan
Kuyruklarda boylarını uzatıp
Gaz ocağında kirpiklerini yakanlardan
Kütüğüm de yazan
Bir devri beyaza boyayanlardan doğup
Suyun karşı kıyısından gelenlerdeniz
Bilyelerimizde dünyanın renklerini sorgular
Kağıttan kayıkları kurbağalarla yarıştırırdık
Oyuncaklarımız yoktu
Hayal edip imal ederdik
Şimdi hangi çocuk orta yaşlarında bebeğinin adını hatırlayabilir?
Benim ki Ayşegül' dü
Çünkü bir eşi yoktu
Hiç başkaldırışımız olmadı
Tükürüğün de boğulurken küfürlerin
Göt lalesi dünyada işimiz ne demedik
Eteklerimizin altında parlayan ayna görünce
Otuz iki diş tekmil eylemi olarak yorumladık
Üzerimizden koca bir ihtilal geçipte
Ablamızın ağabeyimizin
Kanlı ellerinden korkup korkak olduk
Bizim sevdalarımız da farklıydı
Sevdik mi niye ki tam severiz
Cin Ali tutkusu
Hala muamma
Çöp adam halbuki
Utangaç
Mağrur
Arabesk
Çarptıkça hayatın kıyılarına daha da köpüren
Sımsıkı sarabilen
Aşk mı kocaman
Sütün kara demeyip yoğurt mayalarız
Abesle değil işle iştigal ederiz
Hiç küçülmeyip büyüyenlerdeniz
Acıların başını evcimen bakışlarla okşarız
Nesli tükenen aşk çocuklarıyız
Resimlerinizdeki gülüşünüz gibi
Hüzün kokuyor şiirleriniz de diyorlar
Neden mi
Fazla gülersen ağlarsın dediler
Kahkahalara hep gebe kaldık
Doğuramadık
Fazla muhabbet tez ayrılık getirir dediler
Aşık olamadık
Biz hiçbir şeyi aslında aşırı yapamadık
Çünkü biz
Nesli tükenen aşk çocuklarıydık