Neşter Yarası
Neşter yarası gibi azap çöktü düşlerime
Unuttum söylemeyi yar, tepetaklak yaşamım
Aklım buz tutmuş dikiş atılmış gülüşüme
Dikenli tellere sığınmış korkularımla
Zor savruluşların ufkunda bırak sensizliğinde öleyim
Kalbim mum alevinde erircesine mağrur
Vurgun yemişim yar, zehir zıkkım hayatım
Ölümün soğuğu nefesimde intihar eder gözlerim
Çiğ tanesi gibi tir tir titreyen ellerimle
Köz alevler ortasında bırak ayrılığında öleyim
Toprağa düşen her katrede acıları sırtlıyorum
Çatlıyor kelimelerim yar, alabora oldum
İdam sehpasına götürdüm biriken gülüşümü
Tek celsede tükenmiş bitmiş mecalimle
Yorgun anların isyanında bırak dinginliğinde öleyim
Günah tütsülü bakışların saklanır düşümde
Sükûtum sürgün yar, tebessümüm firarda
Muhacir gecelerle yargısız infazlarda duygularım
Her kanat çırpınışında ifna ettiğin ruhumla
Peşimdeki gölgenin yokluğunda bırak kuytunda öleyim
Kahır ektim ağlarıma suskunluğun cehennemindeyim
Yüreğim yangınlarda yar, hicranla suspusum
Kırıp döktüğün onca azap iliklerime damıtılmış
Yamalanan yaraları biriktiriyorum kangren kaygılarımla
Doğmamış umutların cenderesinde bırak hazanında öleyim
İçime kazınmış yabancı bir tanıdık tahripleşmiş
Hüsranla sarsılıyorum yar, depremlerinin nöbetindeyim
Ufkuma sığmıyor burukluğum adın canımdan damlıyor
Can çekişen dudağımdaki hüzzam ağıtlarla
Acıların öğüttüğü değirmende bırak sessizliğinde öleyim
Sol yanında çırpınırken özlem gazelinin çığlığı sarsar
İntizarın vurur yar, yüzüm buruşukluğunda
Aklar düşerken yalnızlığımda adımlarının birine rastlarım
Kuytumda gölgeme düşen yılanmış bakışlarınla
Azamettin sırlı tapınaklarında bırak gizinde öleyim
Özlem gazelinde eğleşen şiir. 🧿 Tebrik ederim Rüstem bey.