Neyi Giyindin Ki
neyi giyindin ki
bu kadar çıplak iken
ve dilsiz değilken gözlerimin kara noktası
kör çığlıklar atarken dilin
kulaklarımın perde arası molasında
dinleyince ahşap sandalyelerde izansız şarkıları
geceyi asıyordum sana
şahadet parmağımda o yıldızı çerçevelerken
ten renkli tuvale
saat sarkaçlarını tutuyordu hasretim, toprak kokularında
ıhlamur zamanlar içiyordum
mayıs demleyip
şimdi
ölümcül ıslıklar çalıyor rüzgar
duyuyor musun şehrin korkak gölgelerini, nasılda saklandılar
şubat üşümeleri sardı
şakakların
mor zindanları
kim görmüş ki
gecenin ömrünü tüketmediği sabahı
beklesin
o kaypak doğum
güneşin kasıklarındaki sancıyı
yarın lehçelerini değiştirecektir sokaklar
gıyabi voltalar atınca
renkli taşlara
alnına sürülürken ışıltılar
ve bebek kokusu
çözülecek bileğindeki o ilahi demirler
prangaları eritecek kızgın potalarda
ruganların özgürlüğü bozarken kumsalın bekaretini
derin izler sırnaşacak deniz kıyılarına
işte o zaman kıskanacak martlılar
soyunacak kendi ıssızlıkları gecenin boşlukları dolarken
çıplak insan siluetleri sararken afakı
afaki hikayeler anlatacak şehrin dervişleri
örtülere sarılınca gökyüzü
sen
korkularına saracaksın gri peştamalları
neyi giyindin ki
bu kadar çıplak iken
ve dilsiz değilken gözlerimin kara noktası
kör çığlıklar atarken dilin
kulaklarımın perde arası molasında
dinleyince ahşap sandalyelerde izansız şarkıları ...
şimdi ölümcül ıslıklar çalıyor rüzgar duyuyor musun şehrin korkak gölgelerini, nasılda saklandılar😙👍🤐🤐
Şiir okudu Gözlerim Üstadım....Kalemin kavi olsun...😙