Neyleyim
Halden anlamıyor işveli güzel
Yandıkça büyüyen közü neyleyim
Bir gülüşe tutsak ebed ve ezel
Dile dökülmedik sözü neyleyim
Koptu tutunduğum o aşk denen dal
Serencamlar sanki birer ham hayal
Volkanlara rahmet bu yakıcı hal
Sevdadan bir katre cüzü neyleyim
O masum duygular geldikçe yâda
Gönlüm huysuzlaşıp başlar feryada
Değil uyanıkken bile rüyada
Her dem seni gören gözü neyleyim
Mekânlar matlaşıp donarken zaman
Hep aynı şekilde dönmüyor devran
Ne yapsan nafile kader bu ferman
Garip ve çilekeş özü neyleyim
Lakin seni sevmek bir ömre değer
Böyle seven yürek haklıymış meğer
Sana gelen yollar tutuksa eğer
Yokuşu neyleyim düzü neyleyim
Mollamehmetoğlu