Nezia
Işıklar denizden aksedince
puslu uyku dar patikaya düştü parıldayarak kıyıdan
yükselirken güneş dalgalardan küpeşteye
suskun ve karanlık gece artık buraları terk ediyordu.
Nisyan
ve ateş huzur bulacaksın dedi camdan bakışlarıyla
buluttan, sisten, sağanaktan kaçın.
Kulak kesilince Ay
sonsuzlukla zincirlenmek kaderiydi kadının
sen yine de bir kıvılcım aldın güneşten Nezia
artık yeni bir hayat kapıda bekliyordu.
Körpe sürgün
neşe ile ıstırap senin seçimin
sabret artık sende bir gün huzur bulacaksın dedi ölüm.
Ya kartal gibi hürce süzüleceksin çamların tepelerinin üzerinde
yada acizliğine acıyarak önündeki günde
arkanda geceyi bırakarak dağlara şakıyan türkünü unutup
içinde geçip giderken zaman.
Hephaistos
sana hayat verene ihanet etme
tahtına bağlanıp kalmasın kadın.
Çek artık ellerini kadınların iradesi üzerinden
bedesten...