Nokta
Yazdıkça hırçınlanıyor kalem
Yakıyorum güneşi
Atıyorum içimin doğuşuna
Ay doğuyor bir yandan kâğıdımın karasına
Konuştukça saklıyor kelam
Ne varsa dilimi tutan
Hepsi açıyor birden yediverenlerin
Aldırmıyor kan yanığı ağrısına
Soğuktan çatlamış ellerim
Kalleş bir hazan akşamı
Şair gönlüm muştular kışı
Neydi sürükleyen kader ummanına bizi
Silindi yüreğimizde her telaş, filizlenen
Zemheriye çalan saçlarımızdı bizi sobeleyen
Baharlara hasret yüreğimizde bin bir sızı
Savaş diyenler de oldu
Nokta koyanlar da her sözün sonu gibi
Haniydi hırçınlanan
Noktadan ufuklara uzanan
Yazan kalem miydi,
Yoksa el mi,
Yanan pervane mi,
Yoksa yürek mi,
Neydi son söz,
Gün gelip göğümün maisine
Yıldızlar çizdiren neydi?
İşte mevsim zemheri
Bahar da gelse hep aynı iklim
Uzansam doruklara, başaklara
Gün akşam olmuş gözlerim bitkin
Siliyorum güneşi
Atıyorum içimin son buluşuna
Ay batıyor bir yandan yüreğimin yarasına...
Kasım2013
Duygu dolu su gibi akıcı şiirinizi hissederek okudum.Yüreğinize sağlık .👍