Nokta
İstisnasız terk ediyorum
Bütün ezgisini geçmişimin.
Bütün vehimlerimi alıp çekilme yüreğimden,
Takılı kal içimde..
Ey sen!
Evvela gecelerdir gözlerine otağlar kurduğum
Bütün öykülerimi parmak uçlarına adadığım
Zavalsız yar!
Çekilme yüreğimden
Asılı kal içimde.
Yıllandıkça demlen
Demlendikçe değerlen mayhoş cümlelerimde.
Kendi kanıyla beslenen mantığımın
Duygularıma teslim olması gibi
yüreğinin eskimeyen taşlarına tutunup
çirkin cümlelerimi gökyüzüne uçururken
sen;görünürdeki karanlık yüzümü severdin
ben;lanetli bir azabın mahkumu can çekişimi,
sonra yeniden dirilişimi.
Gözlerimden damlarken her biri zedelenmiş gülüşlerim
Sana yabancı olmayan bir sevda yüklerdim omuzlarına.
Açıp avuçlarımı önüne
Merhamet zengini yüreğinden
Sadaka/t dilenirdim.
Varlıkla yokluk arasında bir yerde
Elimle dokunabileceğim gülüşünü anlat bana.
Kanayan gözlerimden dudaklarıma
İçten içe dökülüşünü...
İçim mağrur...
İçim yenilmiş...
İçim sersefil...
Yüreğimden parça parça sökülüşünü anlat bana.
Yaradılışın özünde, senin gözünde
Bana yüklediğin anlamı
İçinde nereden nereye süzülüşümü...