Nova
Yüreğimi oyup sandal yaptığımda
Sana doğru kürek çekiyordu aşk
Denizde bana benzeyen onlarcası yüzüyordu
Hepsi de farklı renkte ve estetiktiler
Tıpkı benim gibi
Bir Nova etkisi beklemekteydiler
Manolya çiçeği tebessümü
kucakladığında omuzlarımı
Hafiflemişti sanki
yıllardır esen rüzgarlar
Ağırlıklarımı suya bıraktım öylece
Masmavi oldu o anda
içimdeki evren
Ah Nova
Seni tanımadan önce bilmezdim
Yıldızların ani yanıp sönüşlerini
Duygu selinden doğan patlamaları
Bir sandalın ağırlığından çok fazlasıydı
Taşımaya niyet ettiklerim
Kürek çekmek yürek gücü istiyordu
Seni sevince anladım
Benim Nova' m
Hayat yolumu bir taflan gibi sardığında
Süpürge çalısından saz yapıp
şarkılar söyledim deniz kenarında
Yol üstü duvar çiçekleri
hayat korosuyla eşlik ettiler bana
Neşelendim
Zakkum çiçekleri zihin vazomda
gül buketi olarak yerlerini aldılar
Kekini pişirdim reçelini yaptım
El lezzetinden dem vurdular
sandalıma konuk olanlar
En büyük acılar
yürek havanında bala dönüşürmüş
Böyle söylerdi eskiler
Eskiler ah eskiler
Kim bilir sevda için
Neler çektiler
Sandalımdan izledim
Yürek batımlarını
Ben batıp gidenleri sevmem
demişti peygamber İbrahim
Ah Nova
İçimde aşk sandığım
Onlarca put var
Ve ben hala aynı sandalda
gerçek olanı arıyorum
Gerçek seni
Gerçek beni
Benliğimizi Nova
Anlıyor musun
Derin sulara benziyor
bu söylemler
Der gibisin
deme
Ben kendi sandalımdan her gece göğe
Umut kokan şiirler yolladım
Bir baston yapıp onlarla
yıldızları dağıttım
Hallaç pamuğuna döndüler hepsi de
Korkuyorlardı sevmekten
Sevmek diyorum Nova
Sandal gibi yürek isterdi
Sen bir yıldızdın
Ve ışığın suyuma vurduğunda
sevmem için kocaman bir nedendin
Yıldızlar çabuk sönse de sen
benim yıldızımdın
Bir manolya tebessümü eşliğinde
Umudun şarkısını yazmak istedim
Sandalımı sallıyordu sular
ve ben bir başıma
küreksizim
Anlıyor musun ah
Sevgilim
Nova' m
Ne güzel şiir sessizce akıp giden dupduru bir su gibi, gönlüne sağlık Şule hanım...