Nukritzia

Uzak iklimlerin iki ayrı dünyası gibiydi

seni sevmek

ve beklemek..

Bu yüzden

Güne s/açılan gözlerin hürmetine

Sen yine de tut kanayan bileklerimden

Gittiğinden beri

Yurtsuz kaldı gülüşlerim

Ucu bucağı görünmeyen

denizlerin dalgasında boğuldum

Sana bıraktığım güzellikler hürmetine

Sen yine de tut serçe yüreğimden

Gittiğinden beri

Vatansız kaldı düşlerim

Dibi görünmeyen kuyularda kayboldum.


İnsanlığın öldüğü şehirlerden

sesleniyorum sana

Yağmalanmış bir hayatın

gölgesinde törpülendi umutlarım

ve hep aynı acıyla mimlendi gözlerim.

Hiçbir şeyi olmayandan

nasıl çalabildin ki koskoca bir ömrü

Söyle Nukritzia !


Mühürlenmiş bir kalbim,

serçe kanatlarında asılı bıraktığım

gülüşlerim vardı oysa..

Şimdi tüm ayrılıkları doğruyorum

ölüm kokan avuçlarıma

Nefesimde biriken çırılçıplak

bir bekleyişi, bir suçlu gibi,

alnından öperek uğurladım sana


Bileklerim kanıyor aşksızlıktan

Sevmeyişinden

Gelmeyişinden

Masumiyetimi kaybettim


Anlasana

Ruhumun iniltileri

Onurumun katili oldu.

Gelme!

İstemem görme düşmüş hallerimi.

Öldüremedim durdurak

bilmeyen arsız hasretini..

Nehirler kesti yollarımı,

Denizlerde boğuldum,

Ama inan ki; hiç ağlamadım.

Hiç de acımadı canım

Hem

ben bana iyi bakamazken

anılara nasıl sahip çıkarım


İşte bu yüzden

döküldü gitti kalbimin yaprakları

üzerime basıp geçtiğinden beri yalanlar

akrepler zehirledi benliğimi

yüreğimi bitirdi ruhu çirkin insanlar..

27 Nisan 2022 14 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar