Nun Aşkına

Hayat;
Fahişe bir yosma gibi
Sırtında iliklerimin.
Titriyor, güneşin yakamozlarında denizlerim
Bekliyorum,
Gagasında bir zeytin dalı
Kara göründü! desin güvercinlerim...
Bütün güneşleri aç!
Sağa sola kaçışsın gölgelerim
Bana benden yana kalmasın
Ne bir ses, ne bir isim
Öylece çıplak, üşüsün nefesim.

Bir serçe düştü bahçene sevdiceğim.
Yalnız ve küskün
Ipıslaktı gözlerinde hüzün
Ne süzülesi vardı göklere yüreğinin
Ne de serenadı kaldı dilinde bülbülün.
Ey! karanlık gecelerimin ebruli gelini
Neredesin?

Geceler doğuyor üzerime erkekcil
Ben, koynunda aşifte bir gelin
Soyunurken bir bir,
Gece giyinir...
Kurşunlar akıtıyorken kadehlere ellerimiz
Kör kalkıyor sabahlara
Mil çekilmiş gözlerimiz de
O'nu içmişiz...

Vakitli vakitsiz
Türküler ağlıyor dilimde
Gör ki;
İlk nar çiçeği elimde
Gitmek doğuyor içime
Mertçe, delice ve yüreklice
Kucaklıyorum,
Yediveren döşeğini gizlice...

Allah'ın ekber'iyyeti dokunurken
gecenin mai koynunda
İlk çığlık yayılır ufka
Ve birden
Yağmurlar tutunur dallara
Birbiri ardına...
Sıra gecesinden kalma
Kuşlar akın ederken ağaçlara
Her damlanın aşkı
Bir başka düşer toprağa.
Uyuyan denizler ıslanır ardı sıra
Dalgalar uyanır, sırılsıklam, kıyıda.

Hayye alessalah,
Hayye alelfelah'a eşlik ederken
Zerreler çılgınca
Güneş, bütün ihtişamıyla çıkar
Gecenin omzuna...
Nun aşkına