O Zaman Söylüyorum
Anlayışın yok senin nereye gideceksin
Sürekli dil döküldü talan mı edeceksin
Sözcüklerin üstünde diken mi biteceksin
O zaman söylüyorum kavrayışın yok senin
Kuşların kanadında bahar yeli eserken
Toraman libidolar genç kızları keserken
Daha yağmur vurmadan ayrılıklar çiserken
O zaman söylüyorum hissiyatın yok senin
Başında hasır çuval gel oldum sanıyorsun
Belinde sırma kuşak el oldum sanıyorsun
Konuştukça o dilin sel oldum sanıyorsun
O zaman söylüyorum külliyatın yok senin
Heceleri sen çözdün şairlik senin işin
Türkülerin dillerde ozanlık senin eşin
İki lokma yutmayla kırıldı altın dişin
O zaman söylüyorum zihniyetin yok senin
Hangi dağa sarılsan yüceleri olmadı
Hangi ağaç dalları çiçekleri solmadı
Dert yükü derelerin ciğerleri dolmadı
O zaman söylüyorum yüceliğin yok senin
güzeldi...