Oblovien/unutuş

Gecenin ağır elleri üzerimde
ve ben umutsuz devinimlerle
bir çukurda uzanmaktayım


dışarıda
tenekelerin kayıtsız sesleri
ve erguvanların rüzgârla söyleşisi başladı


bütün yaşamım
yüz yıllardır dalgaların o umursuz,
omurgasız vuruşlarında dövülmekte olan
bir kaya parçası gibidir


Sokak lambaları
ve yüreğim perdesini açık unuttu
görmekte tenha bir yerde loş huzursuzluğunu
insanın

aynada hiç bir belirti yok
bir başka yüzün o korkunç hatırası
beynimin ve kalbimin içinde bir darbe gibi duran adamlar
ve kadınlar
ve gecenin bu saati

ve uykum
bir ölü sessizliğinde
kendini biçimlendirmektedir


anı defterimin üzerinde kalbimden bir iz
acıyla arasına hiç bir şeyin giremediği
ve bırakılmış hatıralara boyun eğerek
vakti gelmiş anıları,aklıma sürüyor

zehir ise burada
çırpınıp durmaktadır
etrafına mor halkalar bırakarak gözümün
ve gözlerimdeki akları boyayan
sarhoşluğumla
kızıla dönen kalbimin ızgarası,
hiçbir zaman durmayacak,
bir acının habercisidir.


sen merak ettiğim bir giz
ölümün ve yaşamın ötesinde
yaşamla benim ötemde bir sır
seninle birlikte ufka uzanan

masanın üzerinde umarsız
küle dönüşen şu sigara gibi
geri gelemeyecektir,unutuş,
kınından çıkmayacak zaman
ve beni boğmak isteyen iki eldir
hatırlamak.

18 Nisan 2016 9 şiiri var.
Yorumlar