Odamda Aşkın En Çocusu Hali

dekoltesi sarkınca
üçüncü mevki bir vagonda bulunca kendini
kıbaçsızdı okuduğu her kitap
küflü peynir kokusu kompartımanlarda


çigan mahallesine uğramadan
geçer giderdi yanımızdan selamsız
ben onun bu gezegene ait olmadığını düşündüğüm yıllardı
inceden çıkan bıyıklarım hayvan tüyü kıvamındayken
içimde bir tutarsızlık olurdu


bir şiirimde bahsetmiştim ondan sierra diye
benden büyük olduğuna aldırışsız
değerli bir eşyayı sarıp sarmalar gibi
gizleyebilmiştim ona olan aşkımı uyaksız mısraların arasına


tüm geceyi vantuzlardık
elimiz ayağımız yapış yapış
esnek bir derginin tehlikeli satırlarında seviştiğim gençliğim
onun hayali dişiliğinde ufalanarak büyürdü


kendi varlığından sıyrıldığı asi halleri
beynimin içinde takla atıyordu
anna karenina karakteriyle eşdeğer tutuğum güzelliği
john nash'ın akıl oyunlarına yeni bir formül
rüzgara ıslıkla karşılık veren kumral saçlarına,
saygı duruşu
yüzüme bakmadan geçimsiz adımları
kalbime by-pas


ben her düşümde ona biraz daha yaklaştığımı zannettiğimde
arabesk şiirler serpiştirdim geceyarısıyla sabaha karşı bir yerlere
içimde delikanlılığımın en kuralsız tavrı
odamda aşkın en çocuksu hali





black_1