Odamdan Taşıyorum Sonsuzluklara
heybesinde yorgun serüvenler
biriktirirken rüzgar
dağları sırtlayıp odama taşıyorum
(odamdan taşıyorum sonsuzluklara)
kimsesizliğe dokunuyor parmaklarım
kimsesizliği odama taşıyorum
giden geri gelmiyor
buğulanmış bir çift kara çukur
kalıyor her gidenin ardından
kara çukurları odama taşıyorum
siyahın gözlerinde erirken beyaz
çocuklar uzaklaşıyor pencerelerden
siyahı sırtlayıp odama taşıyorum
cesetler birikiyor gözlerimde
uzak kentlere düşüyor bakışlarım
uzakların da uzakları var diye
bağırıyor bir şair
tüm uzakları odama taşıyorum
(odamdan taşıyorum sonsuzluklara)
O damdan taşıyorum sonsuzluklara