Öğreneceksin Delâl ( Aşka Üşünebileceğini )
Ah Delâl
Söyle hangi yüzünle tanıdım seni,
Yazdığım şiirlere and olsun ki;
Işıksız bırakacağım sana hiç söyleyemediklerimi.
Kör kuyularda yankılanacak
Ve tırmalayacak kulaklarını ölü kelimelerin ağıtları
Ve vicdanınla sınanacak güzelliğin.
Yaralı gece kuşları tüneyecek çocukluğuna
Şımarık gülüşlerin ürkecek, ihtişamlı kadınlığından
Avuçlarına bıraktığım karanfillerle sevişmeyecek ellerin
Kan pıhtıları gibi düşerken sıcaklığım
Kınalı parmaklarından
Sana öğreteceğim
Öğreneceksin Delâl, bir dilin intiharını
Hangi sözüneydi ki kanmışlığım
Nasıl bir ölümdü
Nasıl bir sondu bana hazırladığın
Damarlarımda çoğalan zehri hangi ara verdin bana
Öpüşürken mi ay ışığında
Kaybolduğumda mı?
Kollarında.
Beni sevdiğini söylerken mi?
Ne vakit karar verdin infazıma
Hangi elinde saklıydı hançer
Sapladın ihaneti sırtıma.
Ve sen Delâl
Hangi ülkenin toprağına
Hangi dağın karlarının altına gömdün, titremedi mi için?
Yorgan diye üzerime buz(dan) yıldızları örttün
Sana öğreteceğim Delâl,
Öğreneceksin aşka üşünebileceğini
Ah Delâl
Oysa sevmiştim seni
Sesin yeni doğmuş bir bebeğin başucundaki ninni
Ağzının kenarındaki gül/üş, süt lekesiydi
Asırlık annesizliğime.
Kekik kokardı saçların, dinerdi sancılarım
Ve ben bir sana hür
Sana yasaldım
Söyle Delâl
Hangi rüyadan uyandırdın beni kızıl bir akrep sessizliğiyle...
/İnsan sevdiği kadar yaşıyorsa
o halde ben ölümsüzüm Delâl.../