Öğrenir Savaşır İflas Edersin
bu heyecanlı karede masaya ellerini koy
içinden geldiği gibi konuş sayıklıyor muşsun gibi yani
mısranın üstü onun
altı da senin olsun
dev basamakları küçük ayaklarınla terk edeceksin bir gün
hiç kimse tanrı kadar büyümez bu yoklukta
öğrenir savaşır iflas edersin
bir karınca bile güçlüdür senden sonra
biraz bulut buldum diye sevindi çuvalcı
kazara içinde bir kaç metrelik
elle tutulabilecek çisecikleri
koyu selinden soktu tavana
ya ağlıyordu
ya da yağmur yağıyordu aniden
ufala un ufak et beni çuvalcı
ayın bakır rengi ekmektir
kağıdın kalemi sevmesi gibi bir şey
nedense odun para etmiyor
sen üzülme karnın yine doyacak
kirli çocuklar giyer cenneti
bak bu hayal tacirlerinden koparılmış yeni bir gündür
inanmak nefes almaktır bazen
korkutucu olabilir bir balığın ölümü karada
lakin
dokuz ay karanlık ve su
inan bana
hala orada yaşıyorsun.