Öğretmenim Anam Her Şeyim Benim

Öğretmenim Anam Her Şeyim Benim

Akşehir’ de bir varoş Seyran Mahallesi

Bahçelere tarlalara dereye bataklığa komşu

Konya asfaltından sola sapınca başlayan çilesi

Atlar tepişir

Eşekler anırır

İnekler böğürür

Her yanında yolunun

Gübrelerini yola dökerler bazıları tarla dışına kaçanları

Sağında solunda birer kuzugöbeği mantar

Sırıklar üzerine ağaç dalları uzatılarak çizilmiş sınırlı evler

Önlerinde yere eşilmiş birer odun ocağı mutfakları var sayılan bazılarının

Yakıtı tezek kokar

Çör çöp kokar

sokağa girer girmez

o ocakların dumanı tüterse eğer

Kare oluşturmuş dört ağaç dalına iple bağlanmış çarpı iki ağaç dallı kapıyı elinle kaldırıp itelersin

konut dokunulmazlığını bozmak için

Bir karanlık tünelden geçerken

yada bir dehlize girerken

sağında solunda odaları olan malikane

geldiğin yer

Her odasında başka dünyalar yaşanan

Bacası tüttükçe diğerine geçilen odalar loş

dört parça küçücük camlı pencerelerinden güneş girerse aydınlanabilen

Tuvaleti yüz metre ötede

telis eskisi örülü dört tarafı

uzun kamışların iple ağaç dalına bağlı kapısından yel geçer

işini görürken yıldızları izler

önünü gözlersin

Sabahları ayaza keser Sultan Dağları’ ndan esen sert yel

Vız gelir o yel Fadime ile Ahmet’ e

gelmek zorunda

okumak gerek çünkü kurtulmak buralardan

Ayaklarımızda birer kara lastik

Çorapların ucundan mahpus kaçkınları baş göstermiş

Anamın ördüğü orlon kazaklar hakim yaka göynek üstünde

sırtımızda mavi önlüğü koruyan

kirden sararmış beyaz yakalarımızla

Bacağımızda Amerikan bezinden pantolon

Beyaz şeker torbasından bozma

içi kitap defter dolu

iple boynumuza bağlı okul çantalarımızla

Güneşle yarışarak çıkardık yola

Ablam önde ben peşinde

Yol koşulları çetin

Balçık çamur su birikintileri ile dolu

yer yer geceden kalma donu çözülmekte olan buzcuk göletleri

atlayıp zıplayarak üzerinden geçtiğimiz

Bir insanın iki yumruğu

Fadime ile Ahmet

Bir kilometre ötedeki

Cumhuriyet İlkokulu yolunda

yanında yakınında başka çocuklarla yarışta

Sen düşün o yolu

sert esen Sultan Dağları’ nın acı yeli ile birleşince

olacağı

Burunlar pancar

Yüzler kızıl elma

Eller şeker havucu saçakları

Ayaklar birer kilo çamur

Paçalar dam saçağı suları süzülen

Ablam koşardı kendi sınıfına

ben ana kucağına

Yine geç kaldık öğretmenim

özür dilerim

dersi böldüm

Durur mu Öğretmenim

Bakar mı kusura

Gelmişsin ya o yeter okula

Hemen sobanın başına getirir sandalyesine

oturturdu beni

paçalarımı sıvar

çoraplarımı çıkarır

Döner Huriye’ nin sırasına kulağına sessizce üfler

Haydi kızım annene söyle senin çoraplarından birisini versin al da gel

Unutur muyum Öğretmenim benim ben seni

Unutur muyum

Öğretmenim

Anam

Her şeyim

Benim

Seni unutan gözlerim görür

ellerim oynaşır

bacaklarım tutar mı

Çok aradım seni sonraları

Ulaşamadım izine

Sevgili Öğretmenim

Anam

Her Şeyim

Mersa Özata

Öldünse çiçekler içinde uyu

Yaşıyorsan sağlıklı

mutlu yılların olsun

Unutma ki

Seni seven

Bu günlerinin temelini senin attığın

Su verdiğin

Havalandırdığın

Güneşi gösterdiğin

Bir Ahmet’ in var

Temizlik notuma fena yazmışsın da 

feuz okuyarak teselli bulduğum

ona buna 

bu ne demek diye sorduğumu da 

unutmadım  

Seni unutamam Öğretmenim..!


24 Kasım 2020 68 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (2)
  • 4 yıl önce

    Çok dikkatle okudum nerden nereye yaşamla ilgili anlamı bir şiirdi tebrikler

  • 4 yıl önce

    1966-1967 Yıllarında Akşehir Cumhuriyet İlkokulu' nda Öğretmenim olan Değerli Öğretmenim Mersa ÖZATA' nın anısı önünde saygı ile eğilirim. Öğretmenler Gününü Kutlarım! Kendisini bilen, tanıyan olursa adres, telefon bilgilerini yazarsa bana dünyaları vermiş olur! Saygılarımla..!