Oh Olsun

Adın, benim mahmur düşümdü
Cereyanlı sokaklarda
Ölmüş bir kedinin kaldırımı yalayıp yuttuğu bir an
Özlerdi köpek gibi aşk yağmurları seni

Tencerenin en dibinde yankılanan bir çığlıktın
Patlamış mısır düşleri yankı bulurdu sokak lambalarında
Sebepsiz saçmalamak gelirdi içimden
Tıpkı şu an gibi
Âşık oluyordum
Senin hayalini başka kimliklere sığdırıyor
Aşkla sarılıyordum hasret paketlerine
Sigara paketleri ant içiyorlardı
Kimse onları içmiyordu

Adın, benim kirpiklerimde sabahlayan bir yağmurdu
Gök gürlerdi kulaklarımda
Kalbime yağan yağmurun fırtınasını
Değişmez kaderim sonlandırırdı

Platonik aşk yerleri süpürüp
Hasret yarım kollu hâliyle donarken
Ben dipsiz uçurumların arabaları yuttuğu yerdeyim
Ellerimi tutmazsan oh olsun sana!
Hasret gebertmez mi böyle insafsızları?
Vurmaz mı sağlı sollu izbe akşamlarda?

Oh olsun sana
Böylesi bir öpüşten sonra
Tecavüze uğrayan yokluk intikamını varlığımla alır
Oh olsun sana!
Düğünüm ölümün olacak sonunda...

16 Temmuz 2013 375 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar