Öldü , Çocuk
Asırlar sonra namını zikrettim
kanımdan olmayan bir beşere.
Ah bilsen nasıl yanıyor yüreğim!
Benim için hem en anlamlı hem de en hasret kaldığım o kelime...
Dilimin gerisinde eriyor, akıyor ciğerlerime sancısı
Bense gözyaşlarımı kurutuyorum
Aşk'ın dördüncü yüzünde.
Bir İstanbul havası var ellerimde
karanlığına mumlar çizdiğim...
Ara sokaklardan birinde düşürdüm yüreğimi
Artık sevemiyor hiçbir beşeri
ya giderse ya o da ölürse diye...
Bir çocuğun karanlığı yutmasına şahit oldunuz mu hiç?
Karanlık gösterdiğinde sisli ellerini
Büyüdü çocuk
Toprak çamur olup da bulaştığında ellerine
Kocaman bir kadın oldu, çocuk...
Kürtaj masalarında kalmış umutlar serptim dizelerime.
Ölümün parmaklıklarının gerisinde kalmış ruhlara
buruk bir gayda sesi dinlettim
Özlemleri göz kamaştırıyordu
Özlememişti hiçbir varlık onlar kadar sevgiyi...
Gün doğumunun kör bağırsağında uyandım dünyaya
Gördüğüm tek yüz seninkiydi
Gördüğüm tek ruh seninkiydi
Dokunamadığım hasret sende gizdi.
Bir gayem vardı çatık kaşlarımın altında:
Sana kavuşmak içindi feveranlarım
Ve senden kaçmak için
Sen olmak için
Sen olmamak için!
Asırlar sonra namını zikrettim
Hem de sen olmayan bir beşere
Ah bilsen nasıl büzüldü dilim ağzımın içinde
Nasıl kinle doldu gözlerim
Sanki biri parmağını yalayıp
Söndürdü İstanbul'un kandilini.
Gözlerime sürdüm ellerimdeki çamuru
Avuç dolusu karanlık yuttum ve
Öldü, çocuk.
Bir çocuğun karanlığı yutmasına şahit oldunuz mu hiç?
şiirin özgün kimliği tek kelime ile harika noktalama işaretlerinde biraz daha özgür olsanız bazen şiirin büyüsüne ket vuruyor gibi ama bu kalemi okumak her zaman keyifli, zihin açıcı, karanlık ama bu karanlık salt olanları, olabilecekleri, olmuşu göstermek adına. Çıkış göstermek değil şairin yeteneği girişi sunmak varsa bir çıkış okuyucuya ait... tebrik ve teşekkürlerimle...
duygular iyi işlemiş dizelere...
etkileyici.
sevgiler.